günümüz sosyalistleri;dünyayı entegrist bir bakış açısıyla siyah ve beyazdan ibaret görmekte ve aslında bu dar görüşe sahip olmak aslında sosyalist için bir zaruret kesbetmektedir... (hayatın tüm gerçeklerine karşın) sosyalistler açısından ağır bozguna uğramış olma gereçeği,ütopik,duygusal,demogojiye dayanan bir ideolojiyle birleşince tüm ürpertici pratiklerine rağmen (zamanımızda hala insaniyet namına) bu ideolojiyi sahiplenmenin tek yolu vardır o da derinlemesine sığ bir perspektifle dünyayı okumaktır...
bu sebeple bize karşıysa onlardandır psikolojisi anlaşılabilir...halihazırdaki manzarayı,reel durumu görmek,burjuva politikasının etkisinde kalmaksa...elbette yaftadan hiç gocunmayız ve diyebiliriz ki o burjuvalar ne akıllı adamlarmış meğer...
tarihi ve tarihte yaşanan olayları marksist bakış açısının tespitlerini vahiy derecesinde bir kesinlikle iman etmek suretiyle okumak ne hazindir...19. asırda kuramsallaşmış bir idoelojinin kendine tarihsel bir temel oluşturma gayretiyle;...
tarih öncesindeki ilkel klanlardan döneminin şartlarına göre bir kızıl ordu anlamakta,prometheus u veya demirci kavvayı sosyalist devrimci,hz.muhammed(august babel iddiasıdır)-şeyh bedrettin-hacı bektaş-pir sultan-thomas müntzer gibi dini kişilikleri sosyalist aydınlanmacı saymaktadır...elbette bunlar propaganda maksadlı deli saçması benzetmelerdir...bu benzetmelere iman ederek afyonlanmış kimselerin sosyalist çabaları öze dönüş olarak algılaması gayet normaldir...
ötekileştirmeden fikirler özgür bırakıldığında halkın alternatifleri elbette vardır...liberal alternatif,muhazafakar alternatif,ılımlı sol,3. üncü yol,milliyetçilik vs. vs....ve her birinin kesin çözümü farklıdır...mesela sovyet tanklarının ezdiği macar milliyetçiler sosyalizme karşı kesin çözümü öneriyordu...
''ülkemizden defolun''
bir sosyalist için tartışılamaz,tartışılması teklif dahi edilemez sosyalist düşünce... bir idoelog tarafından şu çarpıcı sözlerle resmedilmektedir... Allah yok, din yok, ruh yok, vatan yok, ve millet mefkuresi yok, ruhçu ahlak yok, felsefe ve tarih yok, anane ve terbiye yok, aileye bağlı, çocuk yok ferdi mülkiyet ve tasarruf hakkı yok; yok, yok, yokluk tassvvuru bile yok! .... Ne ıstarıpsız dünya! ...
bizde ek olarak deriz ki böyle ıstırapsız bir dünya elbette tamamen vehimlere dayalıdır...
...
vahşi kapitalistler halkı yolunması gereken kaz olarak görüyorsa,komünistler; güdülmesi gereken koyun olarak görürler...bu sürünün aklının olmadığı vehimindeki sosyalist;halkın kendisi için kötüyü idrak edemediğini sanır..fakat halk herkesin 700 lira maaş alacağı fakat devrimi gerçekleştiren sosyalist diktatörün ve ekürisinin kamu malının üstüne konup şanlı saraylarda yaşayacağı,kendilerinin ise murat 131 cinsinde arabanın çok görüleceği bir sistemin kendi çıkarlarının aleyhine olduğunun bilincindedir...kapitalist sistemde sınıf atlamak sosyalist pratiklerdeki elit zümrelere atlamakdan daha zordur..rusyada rejim değişti seçkinler pek değişmedi...günümüzdeki rus zenginlerinin çoğu komünist parti yöneticilerinin çocuğu...
sosyalistlerin temel sıkıntılarından biride...hayret verici biçimde yansıtma psikolojisiyle tarafımıza yöneltilmişdir..sosyalistlerin özellikle kapitalizm eleştirilerindeki yer yer haklılığı; ideolojilerine haklılık olarak yansımaz...dolayısıyla eleştirme yönündeki kimi haklılıkları kendilerini doğru yapmaz ve yapmamaktadır..örneğin sosyal demokratları(günümüzdeki anlamıyla diyoruz yoksa malum lenin'in çarlık dönemindeki partisinin adında da sosyal demokrat terimi vardır,bunu bir sosyalistin bilmemesini beklemiyoruz) tenkit ederken haklı olunması sosyalistlerin tezlerini haklı yapmamaktadır...
söz uzamışdır...tavsiye ile bitirelim...
1.sosyalizmi anlamak için henry bergson araştırılmalıdır...
2.bir dönem sosyalistlerin küçük kutsal kitabı olan sosyalizmin alfabesindeki tutmayan kehanetlere dikkat edilmelidir...sosyalistlerin sovyetler yıkılmadan önce 60lar ve 70 lerdeki kitaplarını bugün okumak bu ideolojinin tüm afilli sözlerine rağmen kofluğunu ortaya çıkarması açısından önemlidir...(önce revizyonizme teslim olup ardından)ansızın sovyetler çöktüğünde yazdıkları tonla kitabın manası kaybolmuşdur...
3.din konusunda;dini söylem önemli değildir diye(bizim derdimiz dinle değil sermayenin dallanıp budaklanmasıyladır demek istenerek) boş konuşulmuş...sosyalistler açısından dinle mücadelenin önemi için özellikle leninin propaganda metodlarına ilişkin sözleri iyi araştırılmalıdır...bir kısım sosyalist metod değiştirerek takiye yoluna başvurması sosyalist teorideki ve daha önemlisi pratikteki(özellikle enver hoca pratiği) din anlayışının ne olduğu gerçeğini değiştirmez....