bir zamanların postal yalayıcılarından olup bugün postala tüküren bir güruhtan bir tanesi.
her ikisi de pis olaylar elbette.
bu güruhun kafası türkiye ve zaman gibi gazetelerle ve sızıntı gibi kesekağıtları ile yıkanmış, ak pak edilmiştir.
ama mazileri o kadar temiz mi?
bize demokrasiyi öğretmeye kalkanların geçmişi nasıl? ezelden beri demokratlar mı?
şimdilerde herkesi postal yalayıcı ilan ediveren ahmet altan'ın babası çetin altan değil midir, 27 mayıs darbesinde zil takıp oynayan.
vee son bomba, günümüzün büyük demokratlarını, gömlek değiştirenlerini yetiştiren kesekağıdı sızıntı'nın ekim 1980 tarihli sayısının "son karakol" başlıklı başyazısının son paragrafı çok ilginç:
"Ve, işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tuluû saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz."
rahat yavrum rahat...rahatta dinle, yalama da tükürme de.
edit: merak etme silmez paçalarınızdan akanları silmez.