kelimeler kifayetsiz,ne dense boş,ne söylense yetersiz...cehalet denizinde yüzen birinin hakikat adasını gördüğünde yaşadığı dumurla yüzdüğü suyu kutsal kadehten süzülme sayması gibi abuk saçmalar...zihni ve fikri yetersizliğe bilgi yoksunluğuda eklenince cehalette zirve yapılıyor...evvela hiç bir bilinçli hanefi mezhebine mensup türke göre...mesela gök sultan hamite göre ehl-i sünnetin bir kolu olan şafii olmak,günah ve kötü değil...tüm sünniler; hanefiler dahil ehl-i sünnetin 4 mezhebide birbirine hak derler...aynı hakikatin farklı yorumları der...cehaletten kale yapılır o sözlerle...
3 mayısın ortaya çıkmasının başlıca aktörlerinden...osman yüksel serdengeçti gibi bediüzzamana hayranlık duyan ve onu şiirleriyle ileri derecede meth etmiş bir insanı onun nam ve hesabına deli saçmalarıyla orta yere koymak ne hazin...cahilin sövdüğü; necip fazılın en yakınındaki kimselerden biri serdengeçti...ve üstad necip fazıl 'ın ,mahpus günlerindeki can dostu...ah cehalet! sen ne saçmaları söyletmeye muktedirsin...
neyse klavye tuşlarına basmaya değmez...bu cehalet karşısında sukut gerek...