ben bu yazıyı ilker başbuğ a yazdım

entry7 galeri
    3.
  1. 25 ocak 2010 ilker başbuğ açıklamasından sonra buraya girdiğim entriyi geri çekiyorum. bu açıklamadan benim anladığım şeyleri kendi ifadelerimle izah etmeye çalışmıştım. bugün taraf gazetesinde ahmet altan da aynı düşünceleri farklı kelimelerle ifade etmiş. onun yazısını buraya almayı daha uygun buluyorum. buyrun sayın başbuğ;

    --spoiler--
    Genelkurmay Başkanı ilker Başbuğ Balyoz planıyla ilgili konuştu ama doğrusu ben ne dediğini gene pek anlamadım.

    Bu planı araştırıyorlarmış.

    Ben öyle muğlâk, ortadan konuşmaları sevmem, öyle de konuşmam, netlikten, açıklıktan yanayım.
    Sarıkamışta binlerce askerin Enver Paşanın zekâsız çılgınlığı sonucu öldüğünü yıllarca bu halktan saklayan gazetecilerin bugünkü uzantıları olan küçük çakallarını bizlere, ailelerimize saldırtmak, bizi bu soruları sormaktan vazgeçirmez.

    Küfürlerle, gürültülerle, aşağılık oyunlarla olayı saptırmalarına izin vermeyiz.

    Onun için kurtuluşu buralarda aramayın.

    Net ve açık konuşun.

    Bu arada, TSKnın sabrının sınırı olduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğa şunu da sormak istiyorum.

    Ne olacak sabrınız tükenirse?

    Vurduracak mısınız, tutuklatacak mısınız, gazeteyi mi kapattıracaksınız?

    Bu ne biçim konuşma?

    Türkiyenin hukuk sistemini sizin sabrınızın ölçüleri mi belirliyor?

    Vazgeçin bu tehditlerden.

    Ben yaşlı bir adamım, ölüm bana kapı komşusu artık, bir gün önce bir gün sonra hesabı yapacak halim yok, bu tehditlere aldırmam, sizin ;aferininizi almak için paçamda dolaşan solucanlarınızın yapışkan ıslaklığından iğrensem de, çok kızarsam elimin kirlenmesine aldırmaz onları da avucumun içinde ovalayıp parçalarım.

    Bunları boşverin de siz işinizi yapın, darbe planları hazırlayanları ortaya çıkartıp yargıya sevk edin.

    Ordunun içindeki bu darbeciler yüzünden biz asıl konuşmamız gereken konuları konuşamayız.
    --spoiler--

    http://taraf.com.tr/makale/9696.htm
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük