ellilerde çekildiği halde doğal olarak TRT de yetmişli yıllarda oynamış bir masumiyet çağı dizisi. cip kullanan mafya bozuntuları yok, kirli para zenginliğinin göstergeleri yok, içinde olimpiyat düzenlenebilecek büyüklükte ucube villalar yok mesela, birbirlerinin ardından en aşağılık dolapları çeviren hanımefendi orospular da yok. Bu kadar pisliğin yokluğunda varlık da çok daha temizdi mutlaka. bonanza ve o dönemin diğer dizilerinin giriş müzikleri bile bugün çok uzaklarda kalan erişilmez bir saflığın ezgileri gibidirler. bu bakımdan yok türkiyede kovboyluk varmıydı yok uzay varmıydı türünden bilmişlikler taslamadan önce bir düşünmek lazım. türkiyede iğrenç mafya ilişkileri, birbirinin gözünü oyma ve para uğruna her türlü pisliği yapma geleneği varmıydı diye. bu mudur yani türk kültürü? bu kokuşmuş dizilerde sergilenen rezil karakterler mi temsil etmektedir özümüzü? kendi kendimi gaza getirip sinirlendiğim için en sonda söylüyorum,aynı zamanda dizide ailenin büyük oğlunu oynayan pernell roberts'ın ölümüyle de gündeme gelen dizidir.