24 ocak ta ne olmustu

entry18 galeri
    15.
  1. türk siyasi tarihinin en kara ve acı günlerinden biridir.

    küçüktüm o zamanlar, okulda öğretmenlerimin yüzünde bir sinir harbi vardı. o gün hiçbirinin yüzü gülmüyordu ilk defa. bu yaşıma kadar anlayamadığım, kutsal bir görevdi öğretmenlerimin görevi. çocuklara okumayı yazmayı, güzel türkçemizi öğretmenin inanılmaz manevi hazzı vardı hep. arada bir bize kızsalarda, öğretmenin öğretmenim edalarıyla yanlarına koştuğumuzda az önceki o kızgın suratları gider, yüzlerinde güller açardı. fakat o gün hiçbiri gülmüyordu, ilk defa gülemiyorlardı. sebebini uzun süre anlayamadım.

    babam ve annem akşamları işten hep geç gelirlerdi. her ikiside akamisyenlerdi, hep okulda geç saatlere kadar kalıp çalışırlardı. o zamanlar neden bu kadar çok çalıştıklarını hiç anlamazdım. fakat eve her geldiklerinde yemeği yapar ailece yemeğimizi yerken, ağızları kulaklarında benim günümün nasıl geçtiğini sorarlardı. o gün yemeğimize çok büyük bir hüzün hakimdi. mutfağımıza televizyon alacak paramız olmadığından, evdeki tek televizyon salondaydı ve babam sürekli olarak sofradan kalkıp salondaki televizyonu izlemeye gidiyordu. bir kaç yaş daha büyük olsam herhalde ailemin boşanacağını düşünürdüm ya da ailemizden bir fertin öldüğünü tahmin ederdim. evet o gün türk halkının her ailesinin fertlerinden biri ölmüştü, uğur mumcu evinin önündeki arabasına bomba konularak katledilmişti.

    24 ocak 1993'tü tarih. o günü hiç unutamadım. televizyonlar uğur adında gözlüklü bir adamın, ağır çekim görüntüleri yayınlanıyordu. babama adamın kim olduğunu sorduğumda, babamın cevabı yazar oldu. o zamanlar bildiğim tek yazarlar, çocuk kitabı yazarları olduğu için o gözlüklü adamın ne yazdığını hiç anlamadım. çünkü benim okuduğum yazarları hiç televizyonda görmemiştim. babama tekrar sordum, ee ne olmuş diye, babam öldürüldüğünü söyledi. sonra televizyonun ekranı değişti, başka bir kanalda çöpcüler vardı. ellerinde süpürgelerle paramparça olmuş arabanın döküntülerini süpürüyorlardı. döküntülerin arasında küçük et parçaları vardı bazen. sonra birden gözüm orada başka bir şeye takıldı. bir gözlük, bir camı kırılmış olmasına rağmen halen sağlam duran bir gözlük, uğur mumcu'nun gözlüğü. içim acıdı. ne yapmıştı ki o gözlüklü adam böylesine iğrenç bir şekilde öldürülmüştü. hiç anlayamadım.

    yıllar geçti üzerinden. dün, tam on yedi koca sene oldu. katilleri halen daha bulunamadı, güya! bu on yedi sene boyunca ben büyüdüm, okudum yazdım. ve artık çok iyi anlıyorum o gözlüklü adamın neden öldürüldüğünü. tek suçu vardı uğur mumcu'nun. halkının refahına göz dikenleri, halkının cebinden parasını ve ekmeğini çalanları, halkını kendi çıkarları uğruna ortaçağın karanlıklarına sürüklemeye çalışanları, halkının terinden ve gözyaşından beslenenleri düşman edinmişti uğur mumcu. bu cesur savaşında en önde, bazen tek başına bazense hep beraber arkadaşları ve dostlarıyla mücadele etmişti. kendi evladının geleceği, komşunun çocuğunun geleceği, tüm türkiyenin geleceği için; benim geleceğim için, savaşmıştı. gemileri yakmıştı bir defa, sonunu o da tahmin ediyordu. ya ağzına bir damla bal çalınıp susacaktı ve ailesinin, hatta sülalesinin yaşamını kurtaracak, ömrü boyunca rahat edicekti; ya da bir gün onu ne pahasına olursa olsun susturacaklardı. susmadı uğur mumcu, halkına, insanlarına sırtını çevirmedi. savaşmaya devam etti, son mürekkebine kadar devam etti. çünkü onun için insanlarının bir damla gözyaşı dünya malına kıyas kabul etmezdi, edemezdi. ve maalesef etmedide. uğur mumcu ölülerin üzerinde yan gelip yatmaktansa, paramparça olmayı kabul etti.

    uğur mumcu'nun bu büyük kavgasında; zırhı gözlüğü, silahı kalemi idi. ve mükafatı ise türk halkının refahıydı. fakat maalesef her savaş gibi bu da adil değildi. o kalemiyle mücade ederken, ona bombayla saldırdılar. o fikir mücadelesi verirken, düşmanları onun bedenini parçaladılar. kalem kılıçtan keskindir derler ya, o kahramanında kılıcı kalkanı yoktu. onu öldürdüler, kalemini kırdılar. fakat düşüncelerini, özlemlerini yok edemediler ve asla yok edemeyecekler. zira düşünceler, fikirler asla bombalarla yok edilemezler.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük