kadın ve erkek, birbirini fiziksel ve ruhsal yönden tamamlayan iki varlık. birbirini ağlatan, güldüren, hüzünlendiren, sevindiren, sakinleştiren, sinirlendiren saçma sapan ama bir o kadar güzel ilişkiler kuran iki varlıktır kadın ve erkek. beraberken birbirlerine sevgi kokan, aşk kokan laflar ederek öpüşen, sevişen; kavga ederken veya ayrıldıktan sonra da bazen kendilerini tutabilseler de bazen birbirlerine lanet eden, sinirli-öfkeli gözlerle bakan iki varlıktır kadın ve erkek. birbirlerinin tam zıttı ama birbirlerine en çok yakışan iki varlıktır kadın ve erkek. her şeyde olduğu gibi bu ikili arasında bir rekabet, rekabetten öte işleri kontrol altına alma, patron olma içgüdüsü vardır. gereksiz yere 'her şeyi kontrol altında tutmalıyım' diye yer kendini erkek de kadın da. erkek gücüyle ağırlığını koymaya çalışır, koyar nitekim. erkek gücü simgeler. ağır şeyleri erkek taşır, parayı erkek kazanır bu ve bunun gibi işler erkek misyonu bellenmiştir. erkek evine ekmek getiren, ailesini doyurması gereken bir türdür. ev işlerine bakan erkeğine fiziksel ve ruhsal yönden destek olan türdür kadın ise. erkekten güçsüz olduğundan genelde ikinci planda olan, hatta bazı kadınlar kendini ikinci plana almak isterler nitekim alırlar da. kendine güveni olmayan et parçasıdır bunlar. hatta hala günümüzde "kadın dediğin evinin hanımı olur, ne çalışması" denerek çalıştırılmamaktır. kadın özgürlüğü kısıtlanmış tür olarak görülür, erkek ise tamamiyle özgür, ne isterse yapabilen biri olarak bilinir. öyle ki erkek çocuğunun pipisini amcalara teyzelere göstererek övünür ebeveyn. lakin kız çocuğunu daha küçüklükten kapatır, sarmalar. sürekli kısıtlamar gelir kız çocuğuna. eve geç saatte gelmek yasaktır, bir yere giderken yanında kardeş veya kuzen olmalıdır gibi şeyler. erkek ise serbesttir istediğini yapar, yalan söyleme ihtiyacı yoktur. lakin kızlar bu kısıtlamardan sıyrılmak için yalana başvurur. çocuk yaştan beyin yalan üretmeye başlar. bahanelerle, yalanlarla sıyrılır kız. erkekten güçsüz olduğunu ve bu farkı zekasıyla doldurabileceğinin farkına varır kızlar. ve büyüdükçe bunu ilerletir bu sefer erkekleri kontrol etmeyi öğrenir. zira erkek de çocukluktan serbest olduğundan içi boş bir öz güvenle doludur. kendini güçlü sanar ve gardını indirir, korunması yoktur. kadın da bunun farkındadır ve güçlü olanı yani erkeği kısmen kontrol eder. ve yine kadın erkek yine birbirini tamamlar. erkeğine her şeyi yaptırır kadın, bazen karşılığında tutkulu bir öpüş yeterdir, bazen sevişmek yeterdir. kadın erkekleri kontrol etmeyi çok iyi bilir, nitekim kontrol de eder. erkek sadece kendini lider sanar, görünür lider o'dur. görünürde her şey erkeğin gözetimindedir. lakin işin derininde bir kadın vardır. yani aslında kadının egemen olduğu bir dünya yaşadığımız yer. doğru bir eş tercihi ile hiçbir erkek de bu kontrolden rahatsız olmaz. zaten kadın erkeği için iyisini dileyecek, onun için elinden geleni yapacaktır. ve ne olursa olsun kadın en estetik, en sevilesi, aşık olunası bir varlıktır şu dünyada. seviyoruz nitekim. sonuç olarak erkeğin egemen olduğu bir dünyada yaşadığını sanmak yanlıştır.
