öncelikle gururla belirtirim ki beşiktaş taraftarıyım ve yine belirtmek isterim ki sırf rakip takım forması giyiyor diye yetenekli oyunculara mok attığım ergenlik yaşlarımı geride bıraktım. güzelliklerden zevk almayı öğrendim.
ibrahima yattara, volkan şen, arda turan, özer hurmacı... rakip takımlarda forma giyen ama benim izlemekten büyük keyif aldığım bir kaç oyuncudur, onlara çamur atmam, var olan yeteneklerini sırf kıskançlık uğruna harap etmem.
özer hurmacı da böyledir benim için, bu çocuk benim gözümde iyi bir yerdedir.
ilk özer hurmacı'yı beynime kazıdığım maç geçen sezon beşiktaş ve ankaraspor arasında inönü'de oynanan ve bana göre şampiyonluğun habercisi olan "söylesene bize hoca takım niye oynamıyor" tezahüratlarının yankılandığı maçtı. bizim defansa karşı şov yapmıştı o zaman.
sonra sakatlandı bu çocuk bir daha ki oynadığı maç ise yine bir beşiktaş maçıydı. oyuna girdi biraz çabaladı ve tekrar sakatlandı, ağlamaya başladı. oturdu yedek kulubesine ve bu genç yaşımda o kadar iyi giderken asist kralıyken başıma gelen kaçıncı sakatlık diye ağlamaya başladı. hiç bir beşiktaş taraftarının yüreği acımadan geçmemiştir televizyondaki o ana.
sonra bu çocuk bir istanbul kulübüne transfer oldu. ameliyat oldu ayağına vida taktılar.
bu çocuk, zamanında amcasına yalvardı gel beni izle diye almanya'da, en sonunda amcası onu izledi ve türkiye'ye getirdi,
bu çocuk zamanında fethiye'ye gönderildi, astım hastası olduğu için büyük acılar çekti, yılmadı.
bu çocuk ciddi sakatlıklar atlattı, aynı çocuk şu an ayağındaki vidaların her yağmurlu havada yaptığı ağrılarla uğraşıyor. bir anda ayağına giren keskin ağrılara rağmen çıkıp top oynuyor.
ve bu çocuk çıkıp da ben arda'dan iyiyim, ben alex'ten iyiyim, ben messi'den iyiyim demiyor. şımarıklık yapmıyor.
öyleyse sırf takım hırsına bu çocuğa saydırmak neden sevgili dostlar?
bir mücadele yaşayan ve bulunduğu yere gelen adamlar benim gözümde her zaman daha değerli olmuşlardır.
lionel messi, herkes onun boyuyla dalga geçerken, ciddi bir hastalıkla uğraşırken belki ona kimse inanmadı ama o inandı.
özer hurmacı, havasından nefes alamadığı şehirde futbol oynadığı zamanlardan bugün buralara geldi.
bazı anlar vardır ki renkleri, takım formaları, ruh sırtımızdan çıkarmak ve objektif olma anlarıdır.
rakibimin formasını giysende,
seviyorum seni özer hurmacı.
milli takım formasını yıllarca terletmen dileğiyle,
mücadelen hiç bitmesin.