zahmetli olsa bile, özellikle yanında bir de emektar dostunuz olan, pil kapağının artık tutmadığı, köşeleri deforme olmuş,''sony''yazısının esamesinin kalmadığı walkman'iniz de yanınızdaysa zevkli olan eylem..
evde yapılacak, ya da zaman öldürülecek eylem olmadığında, eliniz eski kasetlerin bulunduğu dolaba gider, alabildiiniz kadarını alırsınız, uzanırsınız yatağa, önce walkman'ın pillerini kontrol eder, sezen aksu'dan bir girersiniz; sırasıyla sen ağlamadan bir girersiniz, onu, sezen aksu söylüyor, gülümsetakip eder, ki bir türlü sezen'i bitiremezsiniz..eskimiş, uçları sararmış kitaplardan farksızdır, bitmek bilmez, sevdiğiniz şarkı bittiğinde, geriye sarar en az 3-4 kere yine dinlersiniz, acınızı almak gibi bir şeydir, bu eylem, bitmek bilmez..sırasıyla uzun süre sonunda emelinize ulaşır, eski şarkıların gıcırtısını duymanın verdiği dinginlikle ''polyyanna'' kıvamına varırsınız, hissedilmesi gereken naif duygulardan birisidir..
