biz çocukken kertenkeleleri avlamaya giderdik ( avlayınca ne yapacaksak) tam gözüne kestirirsin, taşı eline alırsın, odaklanırsın artık rüzgarın bile sesini duymazsın dünyada sen ve kertenkele vardır. taşı atarsın ağır çekimde yavaş yavaş hedefe doğru ilerler ve yere çarpar . sevinirsin vurdum vurdum ... sonra bakarsın ki kuyruğu var kendisi yok , bu bir kaç av daha devam eder sen hep kertenkeleyi kuyruğundan vurduğunu zannedersin taa ki kertenkelelerin tehlike anında kuyruğunu bıraktıklarını öğrenene kadar , o andan itibaren bir anda başarısız bir avcıya dönersin boynunu büküp kendi kendine gülersin.