internet aleminde farklı bir yeri vardır sözlüklerin...
ilk olarak ekşi sözlükü tanımışızdır hepimiz... kutsal bilgi kaynağı olmuştur herkes için... ama bizim aradığımız daha samimi, daha daha sıcak, daha bizden bişeydir... ve o gelmişti... uludağ sözlük...
tamam, ekşi sözlük kadar bilgilendirmez belki de bizi... ama bizden biri gibidir o...
yeri gelmiştir, ondan bilgi almak istemişizdir... ihtiyacımız olduğu konularda elinden geldiği kadar bilgilendirmiştir bizi...
yeri gelmiştir, canımız sıkılıyodur, eğlenmek, stres atmak istemişizdir ve onla geyik çevirmişizdir, normal arkadaşlarımızla bile eğlenemediğimiz kadar eğlenmişizdir belki de...
yeri gelmiştir, kimseye anlatamadığımız, içimizi döküp rahatlamak istemişizdir ve yine o yetişmiştir imdadımıza...dert ortağımız olmuştur bizim... (bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
ve şimdi...
en samimi, en özgür, en bizden dediğimiz; demokrasi, sosyalizm, özgürlük, arkadaşlık, samimiyet, kardeşlik ve hatta ütopya mavraları attığımız; emperyalizmi, kapitalizmi, yerin dibine soktuğumuz; arkadaşım, kardeşim, dert ortağım, bilgi kaynağım dediğimiz bu yer; o yerdin dibine soktuğumuz şeylerin esiri olmuştur... (bkz: 21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti)
ve kim ne derse desin; bunun adı reklam değil, sansürdür...
ve evet, sözün bittiği yerdir...