hallac ı mansur

entry109 galeri
    21.
  1. Hallac Bin Hüseyin Mansur, Miladi 858 yılında iran'ın Fars eyaletine bağlı Beyza kasabasında doğmuştur. Yıllarca büyük sofiler arasında ömür geçirmiş, bu arada ünlü mutasavvıflardan Abdullah Tüsteri, Cüneyd-i Bağdadi ile birlikte bulunmuş sonra diyar diyar dolaşarak gezdiği yerlerdeki Velilerle görüşmüştür. Son günlerinde ilahi coşkuya tutularak Ene'l Hak demeye başlamıştır. Bu sözler bazı din bilginlerince yadırganmış, büyük tepkilerle karşılanmış, susturulması gerektiği düşünülmüştür.

    Hallac, Bağdat'ta önce hapsedilmiş, kendisine hayli işkenceler yapıldığı halde yine de davasından vazgeçmemiştir. Nihayet çağının ünlü alim ve sofilerinden Şibli'nin fetvasıyla darağacına çekilmiş ve bu son işkence sırasında çektiği acılara katlanmış, ancak karşısında kendisine çamur atan insanların arasında Şibli'yi görünce ağlamıştır.

    Mevlana, Hallac'ı ve onun Ene'l Hak sözündeki inceliği anlamayanları mesnevi'de şöyle kınamaktadır;

    Kalem bir gaddarın elinde olunca,
    Şüphesiz Mansur darağacına çekilir.

    Mevlana, yine mesnevi'de Ene'l Hak sözünün gerçek anlamını şu temsil ile açıklamaktadır;

    Soğuk bir demiri ateşe atarsanız, o tıpkı ateşin korları gibi kızarmaya başlar, rengi ve şekli ile muhteşem bir ateş parçası haline gelir. O zaman o demirin hal dili ile, 'ben ateşim, ben ateşim' demesi boş değildir; evet o ateştir. inanmazsan elini sür onu bir sına!.
    8 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük