hayatta edindiği mertebeyi her daim kalıcı sanma yanılgısına düşmüş insan evladıdır.
+işte on yıldır dericilik yapıyorum; çanta, ayakkabı..
-derici mi? hahhay..
yeri geldiğinde tüm o sözde entelektüelitesi ile sistemden ve onun yanlışlarından bahseden bu insanların kaçırdığı tek nokta, sistem denen şeyin bu bahsettiğimiz örnektekine benzeyen mesleklerin oluşturduğu ekonomik ve sosyal yapı olduğu gerçeğidir. diğer basit bir örnek ise çöpçü örneğidir. çocukken, daha doğrusu zihinsel olarak çömez iken (yaşı önemli değil) her birimiz bu mesleği icra edenlere en azından bir defa iğrenmeyle karışık bir bakış atmışızdır. bu bakışı atmakta da haklıyızdır; o insanlar çöpçülüğü severek ve isteyerek yapmakta ve kara kış demeden leş kokulu bir kamyonun arkasına asılarak istanbul'u dolaşmaktan zevk almaktadırlar..
son bir nokta. o dericilik, çömlekçilik diye aşağıladıkları meslekler; bankacılık, şirket patronluğu, genel müdürlük gibi statüler (tabi ki güzel ama yeni yetme) mesleklerden çok daha köklü birer geçmişe sahiptir ve meslekten de öte zanaat olarak anılırlar. bu alandaki bazı insanlar "sırf mal olsun satalım" mantalitesiyle de çalışmazlar. nadiren görülürler; fakat bu işe gönüllerini katan nice zanaatkar vardır; her biri işledikleri en ufak bir materyale bile çocukları gibi bakarlar, üretirken de onlara birçok şey katarlar.
daha bir sürü örnek verilebilir. kafa yormaya gerek yok, o kafanızı çevirdiğiniz her yönde bu ve bunun gibi meslek grupları görebilirsiniz.