allah´in yaptiklarini soru konusu yapma durumumuz olmaz da, oldugunu varsaysak, ben ona herhalde beni affedip affetmeyecegini sorardim...
cünkü diger bütün sorulara yaniti "ben öyle istedigim icin..." seklinde olurdu, ve bu da benim gibi celimsiz gücsüz bir nesnenin pek basa cikamayacagi bir durum yaratirdi.
onun karsisinda benim icin en kullanisli durum, bir kaza bela olmadan affedilmem olacagi icin, baska hicbir konuya pek girmeden, kendisinden benim günahlarimi affetmesini isterdim.... cünkü terazi konusu biraz fazlaca somut. biz o kadar namaz kilmadik, icki ictik, ama allah´a inaniyoruz, nefsimize de bazen uyuyoruz- ama oruc tutariz-... ancak is teraziye kaldi mi....o isin degerlendirmesini tam olarak nasil yaptiklarini kuranda da tam aciklamadigi icin, yapabilecegimiz en akillica is, "aman rabbim bagisla bizi" olur...baska ne diyebilirsin ki....
allah kuran da "nimeti diledigine verdigini" söylemistir... ancak o nimetin de "bir imtihan vasitasi" oldugunu belirtmistir...yani yoksulluk da imtaihandaki sorulardan birisidir, zenginlik de... ikisinde de degisik degisik sorumluluklarin vardir, ve allah acisindan bakacak olursak- ki onu da ne kadar yapabilecegimiz, kuran dan edindigimiz izlenime göre yapabiliriz ancak, tartisilir- bir adamin zengin ya da yoksul olmasi allah´in indinde sadece sahsa sorulmus sorulardan ibarettir, yoksa allah bir adami "sevdigi icin" zengin yapmamaktadir. ya da "sevmediklerini cezalandirmak icin yoksul" birakmamaktadir.
ali imran suresinin 14.ayeti bu durumu ;
"kadinlara, cocuklara, katir katir atlara, zenginlige olan egiliminiz size güzel gösterildi, ancak bunlar dünyadaki igreti-gecici hayatin nimetleridir, asil varilacak yerin güzeli allah katindadir"
...seklinde ifade etmistir. demek ki bir adamin yoksul ya da zengin kral ya da köle olmasi, sadece imtihandaki sorulardandir,, bu imtihan da allah herkese farkli sorular yöneltmekte, v birbirimizden kopya cekmemizin bu sekilde önüne gecmektedir. yalniz rehber olarak bir kitap göndermis, orada nasil yapilirsa iyi olacagini belirtmis, üstelik onda bile asiriya kacmamamizi ögütlemistir. ama gene de bu durum bile kisiseldir. allah´in insana dünya da yönelttigi bütün sorular, kisiseldir. ve islam fikihinda insanin dünyadaki ahayatinda karsilastigi her durum, sadece insana allah tarafindan yöneltilmis bir sórudur, ve insan kendi nefsi ve ruhuyla hür olarak o soruya verdigi yanittan da elbette sorumludur. üstelik, bilerek yanlis yanit verdiginde de "vicdani" onun yanlis yaptigini kendisine pekala da bildirmektedir....
fazla dagitmadan - benim allah a soracagim tek soru "bagislayacak misin?" olurdu.
