tekel direnişi

entry36 galeri
    6.
  1. geri dönüyoruz şehirlerimize.

    Kimimiz üç, kimimiz iki gündür uykusuz. Gözlerimiz acıyor ama otobüse binene kadar farketmiyoruz bunu. Seslerimiz kısılmış, sabaha kadar türküler söylemekten, direnişe moral sloganlara eşlik etmekten. Kimimiz hastalanmak üzere, ama terk etmiyor direniş alanını Ankara'nın soğuğuna rağmen.

    Sıra sıra dizilmiş çadırlar. Yan yana Bitlis Tekel işçileri, Samsun Tekel işçileri, izmir Tekel işçileri... Türkiye'nin her yerinden işçiler kardeşleşmiş bile... Onları kardeşleştiren umutları. Zincirlerinden başka kaybedecek başka şeyleri olmayışı.

    Dışarıdan bakınca sanki bir festival alanı Sakarya caddesi. Tüm esnaf - burger king hariç - açmış mekanlarını direnişçilere. Yemek gönderenler, tuvaletlerini kullandıranlar, tentelerini çadır yapanlar... işçiler çadırlarını destek için gelen kurumlara da açmışlar. Ateşler yakılıyor. Halaylar çekiliyor. Sokak tiyatroları yapıyor bazıları. Kimisi sohbetlerine ortak oluyor. Kimisi çocuklarla oynuyor. Bazıları tüm çadır alanını dolanıyor tek sıra halinde. Tayyip'e uyarlanmış şarkılar eşliğinde... Sloganlarla.

    " bir taş attım pencereye tık dedi
    emine çıktı tayyip evde yok dedi vay vay
    atalım mı yumurtayı atalım mı vay vay
    bunun için onbeş sene yatalım mı vay vay "

    " BiR TAYYiP ALANA, MELiH GÖKÇEK BEDAVA "

    " BiZDE AMPÜLE AMPÜL DERLER "

    " BURDAN MECLiSE GiTSEM
    4/C YALAN OLUR MU?
    AL BUNU ALAMAZ MISIN?
    SEN NE BiÇiM DELiKANLISIN "

    " HASTANE KAPISINDA HASTAYI SOYAN
    OKULUN KAPISINDA VELiYi SOYAN
    HALKINI YOKSUL iŞSiZ BIRAKAN
    IMF UŞAĞISIN ..................... " *
    Kadınlar. En çok kadınlar. Eşlerinin "boşarız" tehdidine rağmen, çocuklarını akrabalarına bırakıp gelmiş işçi kadınlar. Çoğunun gözleri hüzünlü. Eşlerinin peşinde direnişçi olmuş dünün ev kadınları... Bazen susarak, bazen şarkılarıyla, bazen eşlerinin omzunda uyuyarak direniyorlar.

    TEKEL işçisi direnişin simgesi olmuş. Onlar bizden moral alıyor, biz onlardan. Onlar bize umut oluyor, biz onlara...

    Ve binlerce işçi ankara'nın karı kışı demeden direniyor.
    Binlerce işçi Türk-iş'e rağmen, kör gözlere, sağır kulaklara rağmen direniyor. Kendilerini de eleştirerek, kendilerine de kızarak sustukları için bunca zaman. Başkalarının başına geldiğinde sustukları için...

    Kendi adıma, son onyılların en büyük direnişine tanık olduğum, gözlerindeki inancı gördüğüm için mutluyum.
    Direne direne kazanabileceğimizi bir kez daha hatırlatıyor tekel işçisi bana çünkü. Vezirköprüişçilerinin çadırına konuk olduğum için mutluyum. dayın burda görse seni neler söyler, dönünce gördük demeyelim diyorlar. aşırı sağcı, nüfuzlu bir dayının yeğeniyim çünkü. gülüyorum. söyleyin diyorum. hatta arayın şimdi. hep birlikte konuşalım.

    Alanda karşılaştığım Barva, benden yazar olmaz, oblomov'a da bir kez daha selam ederim. Onlarla orada tanışmak anlamlıydı.

    ve unutmayalım;

    tekel işçisi kazanırsa biz de kazanacağız
    0 ...