kimi türklerin türk olan ben hakkında "bak onların yanına geçme" şeklinde ahkâm kesmesine neden olan ifade. slogan demeye dilim varmıyor çünkü rakel orada ermenilere ve dink ailesine yapılan her şeye rağmen sövüp saymak yerine (ki bunu yapsa kimse suçlayamazdı onu, hatta ben onun konuşmasına kadar bunu yapmaktaydım) çocuklardan katil yaratan, katillerden kahraman yaratan bir zihniyeti sorgulayabilecek kadar vakurdu. hepimizi ağlattı, o cenazede olup o konuşma üzerine bu ifadeyi eleştirebilecek biri var ise gerçekten bu tip bir insanı iki araba kaza yapınca neler dönüyor diye bakmaya giden ortalama türk insanı davranışından başka bir şey yapmış olarak değerlendiremiyorum.
ilginçtir bu ifade ile ilgili başlık 3 yıl sonra açılmış bu cinayetten. artık bu ifadeyi kullandıktan bir gün sonra başlayan faşizan linç nasıl etkin olmuşsa kimse cesaret edememiş. aynen (göze batmamak için) bir tabelası bile olmayan agos gazetesinin bürosu gibi susup kalmışız, değil mi dostlarım.
saklansak da bu cani zihniyet bulacak bizi. onunla yüzleşmeli, onun insanlık skalasında ne kadar aşağılık bir yerde olduğunu yüzüne haykırmalıyız. "bizim için ölen askerlerimiz"in ölmeme hakkından bahsedince vatan haini olan bizler, bu çocukların ölümünden kahramanlık masalları peydahlayan milliyetçi tosunlar tarafından eleştirilmiyor muyuz, ben buna gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
arkadaşlar, kabul edin siz ölümü seviyorsunuz, öldürmeyi daha çok seviyorsunuz.
bülent ersoy ölünce de bülent ersoy olacağım. sırf sen onu 15. yüz yıl avrupasında vebalılara nasıl yaklaşılıyorsa öyle andığın için. zaten burada yapılanın ana fikri o. tabi sen anayı görünce sarkma telaşına girdin.
neyse, ben bunu siz anlayın diye anlatmıyorum. belki arada gerçekten neler olup bittiği hakkında fikri olmayan, bilgisiz ve vicdan sahibi birkaç çocuğu sizin şiddet dolu çocukluğunuzdan kurtarırım diye uğraşıyorum. çocuklardan katil yaratan zihniyetten bir kişiyi kurtarsak bile kârdır.