sahne:
halk otobüsü. mavi44 (44) arka kapının arkasındaki beşli koltukta cam kenarında oturuyor. yanı boş. tam ortada bir genç adam (ga) oturuyor. sonra iki adam daha. o iki adamın önünde tek oturan başka adam (ba). tesettürlü bir genç kız geliyor (tk).
diyalog:
tk, 44'e hitaben: pardon, bir yana kayar mısınız, cam kenarına ben oturayım.
44: neden? burası boş ya...?!
tk: yani siz bayansınız ya, sizinle yan yana oturayım.
44: ???
tk: siz beyefendinin yanına oturabilirsiniz.
44: yani sen erkeğin yanına oturunca sana günah, bana serbest öyle mi?
tk: ???
44: sen kapalısın, sende namus var; ben açığım, bende yok değil mi? bunu mu diyorsun?
ga: ben kalkayım en iyisi...
44, ga'a hitaben: otur yerine!
44, tk'a hitaben: ya sen ne dediğinin farkında mısın? erkeğin yanına oturmak normalse, sen niye oturmuyorsun? anormalse, beni neden gönderiyorsun?
tk: ay tamam kalsın, oturmayacağım.
44: oturmazsan oturma!
ba: gel bacım buraya otur sen...
44, tk'a laf atmaya devam ederek: şimdi buraya otursaydın bu genç ne yapacaktı sana? sen bu çocuğu ne yerine koydun şimdi?
ga, ortaya hitaben: vallahi bir şey yapmayacaktım, hem ben kalkayım demiştim...
ba: kız oturmak istemedi işte...
44, ba'a hitaben: siz kalkıp yer verdiniz de ondan... vermeseydiniz ya oturacaktı, ya dikilecekti ayakta...
ba: ya yazık ona da, otursun...
44: erkeğin yanına oturmayacak kadar kendini koruyorsa otobüse neden binmiş?
tk: allah allah, sana ne yaaa?
44: madem bana ne, senin oturduğun yerden de bana ne? madem bana ne, ben sana yer vermek zorunda mıyım? neden beni yerimden kaldırmaya çalışıyorsun? ben kalksaydım sana ne demeyecektin, kalkmayınca sana ne diyorsun.
ba: tamam hanımlar, uzatmayın...
tk: cık cık cık, allah allaaahhh...
44, tk'a hitaben: fısır fısır söylenme, diyecek bir şeyin varsa açık söyle.
tk: ...
44, ortaya hitaben: diyecek bir şeyi olan varsa söylesin.
ortam: ...
44, ga'a hitaben: sen de boşver kardeş...
ga: tamam abla.
44: ...
ga: ...
