hele bir de yeni emekli olmuşsa tatilden ziyade stres günleri olur.
bak şimdi hacı abi, adam 30-35 sene çalışmış, bunca yıl her gün 6'da kalkıp, akşam 10'da televizyon başında sızıp, 11-12 civarında "baba hadi yatağına git" cümlesiyle karşılaşmış -bu arada sızma ile yatağa gitme arasındaki kısımda "uyuyan babanın elinden kumandayı almak" gibi macera girişimleri gerçekleşir- bir adam emekli olduğunda sudan çıkmış balık gibi olur, canı sıkılır hele ki, kahvehane gibi alışkanlıkları yoksa "evde kime denk gelirse ona sarmak" gibi özellikler kazanır.
örneğin şöyle bir diyaloğun gerçekleşmesi insana tuhaf gelmemelidir.
- pale gel bakayım buraya!
* efendim baba?
- bu elektrik faturası neden tedaş'ın kendi veznesine yatmıyor da, götürülüp bankaya yatırılıyor?
* çünkü elektrik faturası bankaya da yatabiliyor kaldı ki, ben önce tedaş veznesine gittim fakat önümde yaklaşık 80 kişi olduğu için bankaya yatırdım.
- ben gittiğimde hep boş oluyor, sana mı denk geldi bu doluluk?
* evet baba bana denk geldi!
- sen bana karşılık mı veriyosun?
* ya ne alaka baba?
- bundan sonra tedaş'ın kendi veznesine yatacak bu faturalar!
halbuki ne farkı var di mi? aynı şey. hayır gidip şu fatura yatırılabilen bayilerden birine yatırıp 1-2 lira hizmet bedeli ödesem kendince minimal de olsa mantıklı bir sebep yaratabilecekken, bankaya yatırışımda neden bu kadar asabiyet yapıyor değil mi? değil işte! emeklilik sendromu hacı abi.
neyse hacı abi, yıllarca 6'da kalkmaya alışmış bünye yeni emekli olunca da bu 6'da kalkma eylemlerine devam eder sonradan alışınca boşluğa bu saat 7'ye dayanır ve orada kalır. haftaiçi iş vs. olduğundan siz de benzer saatlerde veya en geç 7.30 gibi uyandığınızdan sorun olmaz bu durum ancak, tatil günleri ızdıraptır hacı abi.
haftaiçi her daim 7.30'da uyanıp işine giden adam, tatil günlerinde 9 hatta 10'da falan kalkmak ister değil mi? hatta ertesi günün tatil olmasının verdiği rahatlıkla gece 2'lere, 3'lere hatta ve hatta 4'lere, 5'lere kadar ayakta olunur değil mi? en azından normal insanlar için budur olay ama emekli insan normal değildir aga.
adam 30-35 sene alışmış erkenden kalkmaya, adamın literatüründen "tatil günlerinde geç kalkmak" kavramı devre dışında kalmış, bünye vücuttan atmış. hayır, artık her daim tatildesin be baba, en azından 8 yap şu kalkış saatini değil mi? yok. illa 7'de kalkacak. o kalkış zamanının ibresi 6'dan 7'ye gelir ve sabitlenir.
7'de kalkar, şöyle bir dolanır ev içinde, dışarı çıkar bir dolaşır ve saat hala 8'e gelmemiştir. gelir televizyonu açar, bu sırada kahvaltının hazırlanması emrini verir valideye. saat 8.15 civarında ilk "kalk" emri ağızdan çıkar "ne yatıp duruyorsun lan, kalk hadi" cümlesi de gelmezse olmaz.
valide "çocuk yatsın" der her zamanki muhteşemliği ile fakat baba haşin ve gaddardır bu konuda. "gece geç geldi" lafına "erken gelseymiş" cümlesi ile cevap verir. koli bandı ile bir şeylerin yapıştırılma eylemi bile gerçekleştirilir lan "cart, cuuuurt" şeklindeki bant efentleri eşliğinde.
adamın amacı kıllık yapmak değil, beraber kahvaltı yapmaktır eyvallah ama eh be baba şu kahvaltı 10'da yapılsın arkadaş neden 8.30?
uyku için inat edip, 10'a kadar yataktan çıkmasanız da uyku denilen ihtiyaç piç olmuştur bir kere.
akşama olan sinema planınız da "6-7 gibi evde ol ismail amcanlar gelecek" cümlesi ile engellenmeye çalışılır.
baba süper adamsın, kahramansın, 10 numerosun ama şu tatil günlerini emekli albay edasıyla başlatma gözünü seveyim.
ha bir de, buradan tekrar sesleniyorum, baba şu araba işini halletsek ya. *