aslında bu durum normal giden bir ilişkinin sonlarında bilinir genelde. bir de bunun en başından beri anlamsız oldugu durumlar vardır. Aşk denilen olayı maksimum 1 güne indirirler önce. daha sonra hiç görmemişler gibi 45 dakikada yeni bir sevda romanı yazmaya çalışırlar. soylenen sözün gücü kuvveti bellidir ama, söyleyen o kadar karışık düşünürki ne o cümlenin ağırlığı vardır nede gücü o dilden dökülmeye başlayınca. en başından bellidirki. bu yalan, bu sahte bir oyundur onlar için. kolumda sevgilim olduğu görülsün bakana değerli gözükelim ama içten içe duygular değişiktir genelde. gerçeği yaşamak, beklemek o cümleyi hak eden bir insana karşı kurmak zor gelir. Yaşamış olmak için yaşamak ne kötüdür ki insanlar kendi yalan dünyaları ile ne kadarda barışık. Ama şahsi bakışıma göre zavallılıktan öteye gitmez bu durum. en başta yalanları canlandırıyorsun gerçek hayatında. gerçeği yok sayıyorsun belkide bu sırada. sonu sahilde biten sevgilere yelken açmaktansa o cümle ile. Gerçeği bekler o cümleyi utanarak yeri gelir sıkılarak kurar ve o cümleyi kurduğum değerli insanı başımın tacı, evimin kadını ve çocuklarımın anası olarak taşırım geleceğe.