o güne kadar, genelde izlediğim aşk filmleri türklerin çektiği filmlerdi. hep mutlu son, hep mutlu son, alışmıştım.
titanic filminde rose, jack e seslendiğinde uyuduğunu zannettiğimiz jack in aslında öldüğünü anladığımda şok geçirmiştim. "lan nasıl olur, daha evlenecekler, pembe panjurlu bir evleri olacak, bir düzüne çocuk, ölmemeli." itirazları içindeydim. jack sulara gömülürken bende hala bir umut "ölmedim rose um şaka yaptım aşkım" falan diyecek diye beklerken film bitti aq.
en çok o filmin sonundan etkilendim. hani ilk mutsuz sondu ya izlediğim, ondan herhalde.