bahsi geçen aşkı karşı cinse hissedilen sonsuz bir duygu sanıyorsa, bildiğin maldır. aşk elbette vardır. insanların her zaman bir tanrı'ya inanma ihtiyacı hissetmeleri, bu sebepten çeşitli şeylere tapınmaları gibi, insanın kendini, gönlünü de birilerine, bir şeye verme gibi hala anlayamadığım saçma eğilimleri vardır. ben mesela. ne sayayım sana? bundesliga'nın her takımını ayrı ayrı severim, werder bremen'in, msv duisburg'un yeri ayrıdır. tenis... kortta da masada da, aşığım ulan ben bu oyuna. ondan sonra sıcak çikolata, lila pause, almanya, fransa, norveç, hatta direkt avrupa, rammstein, endüstriyel metal olsun, black metal olsun, iddaa olsun... ben seviyorum abi bunları. acayip seviyorum, bunlar için yaşıyorum, bunlarla eğleniyorum. ligler tatil oldu hastalandım amına koyayım. öyle bir insanım.
şimdi sana gelelim sevdiceğine "aşkm" diyen insan. öncelikle belirteyim, benim de sevgilim var canlar. özel hayatımdan, ilişki anlayışımdan bahsedecek değilim sizlere. fakat kendisine bir kez olsun aşkım demedim. ondan başka biriyle olmayı aklımın ucundan bile geçirmem fakat gittiği zaman oturup ağlamam. "sni choq sefiorm" diye ağlamıyoruz ikimiz de. oturduk konuştuk. kural koyduk, sınır koyduk. gayet de güzel gidiyoruz. beni msv duisburg'dan kıskanmıyor. veya "hayatımda teksin meister, seni çok seviyorum" demiyor. ben neden seviyorum futbolu? bana inanılmaz bir haz veriyor, delicesine, yaşam enerjisi aşılıyor. birisi bunu yapacaksa sevgilim derim ben ona. evet lan evet. biz şu an birlikte mutluyuz ve "hayatımın aşkısın" diye kendimizi de kandırmıyoruz.
bana geldik lan ne oldu? sana gelelim.
çok sevdiğini söyleyeceksin, ondan başkasını görmeyecek gözün. ulan kaç sevgili vardır ki kaçırıp 1 ay kafese koysan kudurup ilk bulduğuna atlamayacak? komik mi geldi? yalansa yalan de lan. hacı bırak bu işleri gözünü seveyim. sadece sana aidim, sadece seni istiyorum, sadece seninle olacağım, sensiz yaşayamam triplerini. "aşk bu değil" diyesim var ama yok abi, aşk dediğin bu artık ya. hadi evlilik falan yine neyse, basit bir olay değil. ama şu aşk dediklerini, sevgilisi için ağlayan tipleri anlayamıyorum ulan.
benim fantezim var abi onlarca. ve bunları anlattığım kızların %87,9'u deli olduğuma kanaat getirip arkalarına bakmadan kaçtılar. sapıkmışım aynı zamanda. ben buna cevap verebilecek hatunla olurum hacı. benim için mutluluk varsa, bizim için mutluluk varsa o zaman birlikte olurum. bu isteğime başkaları cevap veremediğinden birlikteyimdir ve ona bağlılığım vardır. kendisi "gitmeyeceksin" diyorsa da başkasına gitmem, olay bu kadar basittir. arz talep meselesi, evet bu.
fantezilerimden biri de norveç'in herhangi bir dağından aşağı "norveç'in dağlarında çiçekler açar yaşa varg paşa yaşa!" diye haykırmak mesela. abi ben "ailemi bırakamam ya uluslararası ilişkiler okucam ben gülben ergen posterim burda hem benim :/" diyen kızla ne yapabilirim allasen? tut ki sevgili olduk, onu öpünce, "seni seviyorum bi tanem" deyince aşk mı oluyor lan bu?
bırak git, kaybol git! norveç'in dağlarında çiçekler açar! aşık olacaksanız gidin bremen'e, gidin izmit'e, gidin almanca'ya falan aşık olun manyaklar!