bu hafta itibariyle neredeyse dünyanın her yerinden yayın yapan dizidir.
behlül + beşir estonya'da
yalı ahalisinin bi kısmı new york'da
matmazel ve nihal ise fransa'da
bizim hizmetçiler de ufak çapta takılmışlar, karadeniz'e gitmişler
onun dışında hatunların görgüsüzlüğü gene diz boyuydu.
"ay sıkıldım niyork'tan ednan aşkım, dönelim yarın banne banne banne!!" - "ay evet nihat, dönelim hemen. bu sefer niyork tatili sıktı" erkekler de bunların kölesi modunda "tamam yavrum, tamam bebişim, sen iste yeter!" sosyetik hayat işte azizim.
ayrıca nihat, sen o kıytırık barda (sözüm ona niyork) "çek pıliiiz" diyince cool olduğunu filan mı zannettin? bi siktir git nihat.
şimdi gelelim size nihal hanım;
nihal, önce beşir'in platoniği olduğun gerçeğini öğrenince gözyaşlarına boğuluyorsun, sonra aynı gün içinde behlül'ün dandik evlenme teklifine "heyooo yupppi" diye tepki veriyorsun. insanın içi biraz olsun acımaz mı be? beşir de "nihal! nihal!" diye diye hastanede can çekişti garibim.
ayrıca ne görgüsüz, andaval bi kızsın yaaa! milletin gözüne gözüne soktun tektaşı. havan kime yavrum?
tektaşsa tektaş, alasını baban bihter'e alıyo, daha da alasını firdevs ömür boyu takmış. bi sen değilsin tektaşlı evlenme teklifi alan. ayrıca, o tekliften sonra ortaya pinpon topu gibi fırladın ya. kızım biraz ağır ol, sakin ol! "heyooooo evleniyommm!" moduna girdin hemen. manyak mısın nesin?
beşir, sen de gör işte o kadar sevdiğin nihal'in ne mal olduğunu.
bi tektaşa sattı olm seni. sen alabilir miydin ona o tektaşı len? sen giyebilir miydin o smokini? sen yakışır mısın o demode gömleklerinle nihal'in yanına olum? sen saçını kestirsen kimin haberi olur, ha?
istersen git kafanı kes, kimse de dönüp "aaa beşir'in kafası yok" demez.
ednan bey. bak bu hafta da en salak gene sendin. o tektaşı gören herkesin ya gözleri fal taşı gibi açıldı, ya da suratları bembeyaz oldu veyahut da daha farklı bir renk. ama kimse tebessüm bile etmedi. nihal'le senin dışında tabii! hadi nihal ebleh ebleh sevindirik oldu haspam. ya sen? ya sen niye ednan? sorarım sana? ne diye "ehehehehe negzel lan düğün müğün : )" surat ifadesi takındın? insan biraz olsun "oha" filan olur. sen de dünden razıymışsın be ednan'ım. o salondaki herkes göt oldu, suratları düştü, gözleri pörtledi. hiç görmedin mi? huylanmadın mı? kıllanmadın mı yahu?
adnan bi çay koy ya!
behlül, var yaaa! çok piçsin olum. "nihal'siz bi hayat düşünemiyoom" diye zırlarken inandırıcı olduğunu mu zannediyorsun ha? ne zaman aşık oldun lan nihal'e? hangi ara yandın tutuştun? daha dün bihter'le yastık, taş ev, kolye mevzuları? anlarsın ya?! ah ah, en son da bihter kaza yaptığında böğürdüğün o sahnede bu kadar samimiyetsizdin! o zaman da bihter için krize girmiştin. şimdi de nihal için ağlak ağlak "aşığum ulen" moduna girdin. kim inanır sana? ayrıca koşa koşa gitmişsin tektaş almışsın. kimin parasıyla kime caka satıyosun? amcanın kızına amcanın parasıyla tektaş almış, evlenme teklif ediyosun be behlül! geçen gün de amcanın parasıyla amcanın karısına o kolyeyi almıştın hatırlarsan? ah behlül be.
çok komiksin çok.
bihter, sana diyecek sözüm yok. göt üstüne göt oluyosun zaten bi de ben yüklenmek istemiyorum.
hadi bye!
sonra sorum katya'yla gerzek şoföre: katya kızım, yılbaşı gecesi o salakla aranızda ne geçti de bu bölümde adama bok muamalesi yaptın? gerçi hoşuma gidiyo, sen böyle devam et.
gerizekalı şoför bozuntusu; ulan sen nasıl bi yeteneğe sahipsin ki, fincandaki ruj izinin hemen bihter'e ait olabileceğini kafanda şimşekler çakarak anladın? türkiye'de ruj kullanan tek kadın bihter mi lan hıyar? üstelik rengi bile farklıydı mal herif. ulan senin var yaaa... o alınmış kaşlarını yakarım!
ayrıca, hilmi önal!
lan hilmi. sen adam olmazsın ya! hayatının tek anlamı bu mu yani? ziyagilleri yok etmek!
hiç işin gücün yok galiba hilmi? kıçımın iş adamı seni. sen yiyemiyosan ve ben yiyim o paraları.
yazık valla yazık o paralara.
