ister yazılsın ister yazılmasın bir anlam ifade etmiyor. çıkarılsa dahi olur. fakat bence asıl sorun orda islam veya başka bir şey yazdığı zaman kamu görevlileri tarafından farklı uygulamalara maruz bırakılıp ayrımcılık yapılıyorsa vahimdir.
yıllarca din faşizmi yapılıp insanları ayırmaya çalışıp veya hepsini islam yazarak kendi çizdiği sınırlara çekmeye çalışan bir devlet politikası halkı da etkilemiş ve insanlar kendinden olmayanları red ediyor ise bunu nüfus cüzdanlarından kaldırmak kısa vadede bir işe yaramaz.
iki ucu boklu değnek dediğimiz bir sorun. insanlar rahatça, gurur duyarak kimliklerini, dinlerini söylemekte çekinmemeli ve nüfus cüzdanlarında istedikleri dini gururla yazdırabilmeli. ancak bu bir ayrımcılığa neden olacak ve mahalle baskısı dediğimiz şey yüzünden insanlar dinlerini yazdıramayacak. bence önemli olan orda ne yazdığı değil orda yazana göre farklı muamele etmektir. bu sorun yeterince "demokratik anlayış" gelişmeden çözülemeyecek olduğundan ne yapılırsa yapılsın doğru olmaz. yani zamanı değil.
eğer özgürce dinini ifade edip farklı muamelelere maruz kalmıyorsak o zaman demokrasinin laiklik ilkesini yerine getirmiş oluruz. laiklik bazılarının yorumladığı gibi dini her şeyden kovmak değildir. herhangi bir dine inananların devlet katında dininden bağımsız vatandaş sayılabilmesi ve dinini yaşayabilme, özgürce taşıyabilme hakkıdır.
bazı insanlar müslümanların laik olamayacağını ifade ediyor. laiklik anlayışı eğer benim yaşamımı kısıtlamıyorsa laikliktir. dinim bana, eğer bir ülkede dinini rahatça ifade edemiyorsam, yaşayamıyorsam o ülkeden daha iyi bir yere gitmemi emrediyor. yani bir müslüman olarak benim laikliğe ihtiyacım var. bir çok dindar türkiye'nin laiklik anlayışındansa avrupanın laiklik anlayışını benimseyip avrupayı türkiye'ye tercih ediyor.
laiklik anlayışı; bütün dinlere özgürlük sağlamak iken, dinleri yaşayanlara baskı ve kısıtlama olarak kullanıldıkça demokratik bir kimsenin bu tür bir laikliği kabul etmesi mümkün değil. laikliğe en çok dindarların ihtiyacı varken, dindarların karşı çıkıp, dini olmayanların dindarlara bu yolla baskı yapması en büyük garabet.
demokrasi ve insan hakları; insanların özgürlüklerini genişletmeye yarar. laikliği insanların özgürlüklerini kısıtlamak için kullanan adamın demokrasiyi savunması inandırıcı değildir. bu ülkede laiklik özgürlüklerimizi genişletiyor mu, daraltıyor mu? müslüman baş örtüsü takamıyorsa, hristiyan haç takamıyorsa, alevi kendi ibadethanesini açamıyor ve başka bir dini öğrenmeye mecbur bırakılıyorsa buna laiklik demek yalan olur.
müslümanlar her insanın dinini, dinsizliğini serbestçe yaşayabilmesini savunur. gerçek manada laiktir ve bu dininin emridir. sözde laiklerin savunduğu gibi dini inançları evlere hapsetmek, dinlerin halk arasında farklılık yarattığı ve bu farklılıkların toplumu böldüğünü savunmak tek düze insan yaratma modelini savunmaktır. bir hristiyan vatandaşımıza sormak lazım osmanlı zamanında mı daha rahat dinini ifade edebiliyordun, şimdi mi diye... ama resmi ideolojimizin laiklik yorumu, millet yorumu her türlü farklılığı yok etmek olunca yıllardır bir travma yaşıyoruz.