aylardır at yarışı oynamamıştım. artık bana zarar verdiğini düşünüyordum. okulumda dersimde olmalıydım. normalde rüyalarımı hiç hatırlamam. rüya gördüğümü bilirim ama uyandığım an neyle ilgili bir rüya olduğunu unuturum. o sabah farklıydı. uyandığım zaman daha rüyamın etkisinden çıkamamıştım. rüyamda yurttay'ı görmüştüm. doru renkli uzun kumu iyi koşan ingiliz atını. at yarışı oynamıyor ama hergün kimler gelmiş diye bakıyordum. yurttay da uzun zamandır yarış kazanmadı diye düşündüğümü hatırlıyorum.
neyse okula gittim dersime girdim. dönüşte sarıyer'de inanılmaz bir trafik vardı. dere ıslah çalışması trafiği milim ilerletmiyordu. uzun süredir uğramadığım ganyan bayiinin önünde boş bir yer gördüm ve hiç düşünmeden arabayı parkettim. içeri girene kadar o gün hangi atların koştuğunu bilmiyordum. yarış nerde koşuluyor onu bile bilmiyordum. duvarda asılı bültene baktım ve ikinci ayakta yurttay'ı gördüm. cebimde 20 lira vardı. ne olur ne olmaz diye 5 lira ispark parası ayırdım. 15 milyon'a yurttay tek bir de son ayakta karataş'ın bindiği guru rinpoche'yi tek attım. kuponu kaptığım gibi dışarı attım kendimi. ganyan bayii ortamına tekrar alışmak istemiyordum. öyle bir trafik çektim ki mecidiyeköy'deki eve varana kadar. şöyle anlatiyim eve girip internetten sonuçlara baktığımda 5 ayak koşmuştu. bu 2.5 saat eder.
tahmin edebileceğiniz gibi kupon 5te 5 yürüyordu. son ayak favoriye kalmıştım. yerimde duramıyordum çünkü 5. ayakta 14 lira ganyanlı bir at gelmişti. yani altılı para yapmıştı. evime yakın olan ganyan bayii'ne gittim. yarışın son metrelerinde yürü lan karataş diye belki 50 kere bağırdım. millet yarışı değil beni izlemeye başlamıştı. karataş da beni kırmadı ve yarışı kazandı. herkes başıma toplandı. 50 milyar verir diyen de oldu 250 milyon da. fazla konuşmadım eve gittim tekrar.
sonuçta bir rüya bana 2.5 milyar kazandırdı. belki ak sakallı dede değil ama doru renkli attan geldi kısmet.