saçının içine sıçtıktan sonra kuaföre gelip mal mal ağlayan kızdır. bakın ağlayacak olan demiyorum ağlayan diyorum, çünkü hep böyle oluyor..
saçını saçlıktan çıkarıp kuaföre gelir, ağlar zırlar.. yardımcı olmak zorundasın* ama o kadar komplekslidir ki çoğu* saçının düzelmesi için yanan, kırılan, yıpranan kısmı kesmek durumunda olduğunuzu söyleyince azarlar bide kalkıp ukala salak. ben yaktım sanki senin saçını beyinsiz!! dön bi aynaya bak lan, yazık günah o saçlara. bi kafaya mı yoksa çalı süpürgesine mi ait olduklarını bilmiyorlar daha!! hala kalmış bana naz yapıyorsun "saçımın kesilmesini istemiyoroooom" diye. kime bu tavırlar, afralar tafralar lan!!?? gelmeseydin o zaman..
bide bunları yapan bunu da yapar : saça uygulanan serumu beğenmez, kokusunu beğenmez, bilmem neyine takar.. yani anlayacağınız burnunuzdan getirir ve lanet edersiniz. yaw arkadaşım çok biliyorsan gel sen yap nolur. bigün de ben oturayim lan şu koltukta kıçımı yaya yaya. dangalak seni yapamıyosun dimi, yapamazsın. zaten sen yapamadığın ve ben yapabildiğim için sen koltuktasın ben ayaktayım! bi bırak karışma işime lan!! daha iyisini bilmiyosan sus otur bi rica ediyorum ya..
kim hoşlanır işini yaparken hiç alakasız bi insanın çıkıp üstüne bide size iyi yapabildiğiniz bi konuda ders vermeye kalkmasından?
kuaförlük sonu olmayan bi meslektir. dünya üzerinde kadınlar var olmaya devam ettiği sürece sürecektir. istedikleri kadar evde kendi saçınızı kendiniz yapabilin diye düzleştiriciler falan çıksın, ölmez bu meslek. çünkü orda sadece saç baş kaş tırnak yapılmıyor. kimin kocasıyla ilgili sorunu varsa gelir anlatır, dinler fikir ortaya koyarsınız. kuaförlerde geçirilen uzun saatlerde siz sanıyor musunuz ki full saç yaptırılıyor, hayır. bi fön çekmek 15 dk. en babası 30 dk olsun. geri kalan kısım kahve sigara ve dedikodu kısmıdır..
neyse konu baya saptı toparlayalım hemen;
hergün fön çeken kız sana sesleniyorum, anacım nolur kuaföre geldiğinde suçsuz insanlara çemkirme.. çemkirceksen ya gelme yada hergün saçına fön çekme..
