genellikle türk kızlarını eleştirip göbek büyüten erkeklerdir.
birası olmazsa olmazıdır fakat biranın bel çevresinde yağlanmaya neden olduğunun farkında değildir.
onlara göre kas yapmak sadece koldan ibarettir, karın kasından habersizdirler.
boyları ortalama 170-175'tir. boyları kısacık olmasına karşın düşük bel pantolon giymekten geri kalmazlar. olmayan bacakları hiçe düşer.
kadınların neden kalçaya baktıklarını anlayamazlar.
gördüğü her kızı verici sanırlar. onlara göre onlara lafın gelişi bile olsa "canım" demiş olan kızlar yatağa atlamaya hazırdır.
eğer bir kız birlikte olmak istemiyorsa kesin naz yapıyordur, nasıl istemeyebilir ki lan?
her sevgilisini yatağa atmak için çabalar. olur da bir kız kabul ederse kız için "kaşar" yakıştırmasını yapar hemen. bu "kaşar"lardan hiç biri onun eşi olabilecek nitelikte değildirler, o el değmemiş kız ister.
göbekten bahsetmiş miydim?
saçlarını jöle kutusuna batırmayı marifet sanır.
%90'ı 30 yaşına gelmeden kel kalmaya mahkumdur.
çoğunluğu esnerken ağzını kapatması gerektiğini bilmez.
giydikleri kaprilerin ne kadar iğrenç durduğundan habersizdirler. sizin kıllı bacaklarınızı kim niye görmek istesin?
vücudundaki kılları erkeklik olarak görürler. kaşlarını alma gereği bile duymazlar.
çoğunluğu üniversiteye başlayınca saçlarını beline kadar uzatır ve sonrasında bakmadığı için iğrenç saçlara sahip olur.
yine üniversite hayatına adım atar atmaz sakal bırakmak isterler, nesi güzelse artık?
sevgililerini düşünme gibi bir huyları yoktur.
onlar için bir kızın değeri onu elde edinceye kadardır.
en sevdikleri dizi kurtlar vadisidir.
kitap okumazlar.
asla hata yaptıklarını, karşısındakinin kalbini kırdıklarını kabul etmezler.
hem aşık olduğunu söyleyip hem de başka kızlara bakarlar.
sevgilisine / eşine hakaret etmeyi severler.
namusu başörtüsünde arar.
onlar için türk kızının her yaptığı yanlışken, yabancı uyruklu kadınlar tapılasıdır.
bakire olmayan ilk türk kızına "fahişe" derken, hastası olduğu o kadınların bekaretlerini 14-15 yaşında kaybettiklerini düşünmezler.
kadınları göğüs ve kalça olarak görürler, düşüncelerle sevişilmiyor ne de olsa!?
doğum günleri ve yıldönümleri onlar için önemsizdir. kadınların tek istediklerinin hatırlanmak olduğunu bilmezler.
kadınların sadece para peşinde olduklarını sanırlar. kadınların da sevebildiklerinden habersizdirler.
olmadıkları biri gibi görünmeye çalışırlar. bunun ilk izleri ergenlik çağında "oğlum, geçen gün bi kızı eve attım" ile başlayan yalan hikayeler anlatmakta görülür.
deodorant kullanmayı bilmezler. genellikle terledikten sonra sıktıkları için bir anlamı kalmaz.
parfüm kullanmayı hep unuturlar.
sivri burun kundura severler.
duş almaktan ve dişlerini fırçalamaktan hoşlanmazlar, bir bebek gibi sudan korkarlar.
peşinedit: burda yazanlar "türk kızı" başlığına cevap niteliği taşımaktadır. gerçeklerle kesinlikle alakası vardır fakat "tüm türk erkekleri böyledir" demiyorum. şimdi, burdakilere uymayan erkekler için gelsin;
giyinmesini iyi bilirler.
her sabah duşlarını almayı ihmal etmezler.
ne olursa olsun dişlerini fırçalamayı unutmazlar.
birini sevmeleri için bekarete ihtiyaçları yoktur. sevdikleri kadının önceden başkalarına gönül vermiş olabileceğini bilirler.
kadınların sadece göğüsleriyle değil, zekalarıyla da ilgilenir.
her gördükleri kadına sarkmazlar.
sevgililerini el üstünde tutup, ona zarar vermemeye ve üzmemeye çalışırlar.
kendilerine yakışan saç modelini kullanır ve saçlarına iyi bakarlar.
sakallı bir şekilde ortalıkta dolaşmazlar.
içlerinde 180-185 boylarında olanları da vardır. (daha kısa boylulara laf etmiyorum. 160 boyundaki kızlara laf eden kısa boylular yüzünden yazılmış bir maddedir.)
vücutlarına önem verir ve sağlıklı yaşamaya çalışırlar.
yaptıkları tek lig tv.de futbol maçı izlemek değildir.
yaptığı hataların farkındadırlar ve tekrarlamamak için uğraşırlar.
yerinde ve dozunda kıskanırlar.
çağdaştırlar.
genelleme yapmazlar (!).
***
hepsini olmasa bir bölümünü ciddi sevdiklerimdir.* babam, dedelerim, kuzenlerim, arkadaşımdırlar. genellemenin ne kadar yanlış bir şey olduğunu bilirler. hayatımda hep varolmasını istediklerim fakat canımı hep en çok acıtanlardır ayrıca.
