pamukbank gibi, yapı kredi gibi iki değer yarattı. yapı kredi bugün ülkenin en önemli özel bankasıysa, bu kuşkusuz karamehmet'in eseridir. kaldı ki, yapı kredi bankacılıkta devamlı yenelikler getien bu konuda lokomotif olan bir bankaydı karamehmet'in elindeyken. koç aldıktan sonra birçok aksaklık gözlenmiştir. el koyulma olaylarında da devlet kurumlarına verdiği ve geri dönmeyen kredilerin de etkisi büyüktür.
vakt-i zamanında sabancı'ya ortaklık teklifi ile gittiğinde "türkiye'de kimse cep telefonu kullanmaz" cevabını alıp kendi çabalarıyla turkcell gibi bir marka yarattı bu adam.
sonra dijital platform konusundaki açığı da bu adam giderdi ve digiturk ile çıktı piyasaya.
forbes listesine en yüksek dereceden giren türk oldu bu adam.
ödeyeceği 321 milyon dolar emin olun "kazık" değildir. tff'nin rezil "en az 4 maç" şartı yerine "9 maç" şartı olsaydı iyi bir bedeldir bu bedel. ha, mevcut şartlarda ligimiz için fazladır o ayrı ancak bu adam emin olun bu paranın kat be kat fazlasını kazanacak. bir kere, d-smart platformuna "lig maçlarını alacaklar" umuduyla dahil olanların çoğu terk edecekler o platformu. farklı paketler sunarak, tıpkı türkiye'nin yarısından fazlasının turkcell hattının olduğu gibi, ülkedeki konutların yarısından fazlası lig tv'li, lig tv'siz fark etmez digiturk'lü olabilir.
bu adamın geçmişine bakın, birçok alanda türkiye'nin ufkunu açmıştır, açığı hissedilen sektörlere giriş yağmış, sektörel açıkları gidermiş, yenilikleri de getirmiştir.
pazara salsan 1 kasa limonu satamayacak adamlar da böyle bir ticari geçmişi olan adama "kazık yedi" edebiyatı yapıyorlar ya, neremizle gülsek bilemedim.