daha önceki entrylerden birinde bahsetmiştim: benim babam da 80'lerdeki eylemlere ülkücülerin tarafında aktif olarak katılmış, solcu dövmüş, adam kaçırmış, hapis yatmış, işkence görmüş, dayak yemiş bir adamdır. * ama bir gün bana anlattığı bir hikaye var:
arkadaşlarından birisini 15-16 kişi döverek öldüren solculardan birini alıp işkence etmek için plan yapıyorlar 3 arkadaşım ve babam. bursa'da, dikkaldırım yakınlarındaki askeri hastanenin orada adamı bekliyorlar. adam geliyor, yanında kız arkadaşı var. bir kafede 3 saat boyunca oturuyorlar. ve o 3 saat boyunca babam ve arkadaşları hiç bir şey yapmıyorlar adama. adam kadınla beraber kalkıp gidiyor. babamlar adama dokunmuyorlar o gün. *
nasıl olur, o senin arkadaşını döverek öldürenlerden biri, diyorum.
şimdi böyle değil ama, bizim zamanımızda ne kadına ne kıza dokunulurdu, ne de bir kadının yanında bir solcu dövülürdü, diyor.