sana yazdığım bu mektupta seni ne kadar sevdiğimi falan söylemeyeceğim. lafı eveleyip gevelemeden direk hayatın gerçeklerini ve yapman gerekenleri sıralayacaım.
1) hayatın okula başlayana kadar güllük gülistanlık geçecek lakin okulla birlikte çetin bir yarış başlıyacak. her günün ayrı sınav, her günün ayrı yarış olacak. sende henüz ne istediğini bilmediğin için çevrenin ideallerini kendininmiş gibi benimseyip bu idealler uğruna kendini parçalayacaksın. bunun için şimdilik bir şey öneremiyorum kusura bakma tosunum sistem böyle.
2) büyüdüğünde bir çok arkadaşın olacak. bunların içinde siyasete meraklı olanlar muhakkak ki olacaktır. onları kaale alıp cevap verme, mazallah düşünce suçlusu diyerekten içeri atarlar. gülme it önceden bunu yapmışlar.
3) her türk genci gibi sıkı bir spor sever ve bir futbol takımı taraftarı ol. bu takımı seçmekte özgürsün.(fenerbahçe olmazsa sıçarım ağzına!) lakin senden ricam ne olur stada maç izlemeye gitme. oraya gelenleri arasında maçtan önce hapını, alkolünü, uyuşturucusunu alıp gelenler var. yanlışlıkla adama bakarsın falan ne bakıyorsun diye öldürürler. yazık genç yaşta ölme.
4) ergenlik döneminde gözün açıldığında etrafında dolanan ucuz kara kuru, tahtamsı kızlara paranı yedirme sakın. onlar sana belki bir adriana lima gibi görünüyor olacak ama onlar senin paranı yiyici 2. sınıf çirkin ördek yavrularıdır. sen kendinden yaşça biraz daha büyüklerle takıl. onların yanında piş. gerekirse bu dönemlerini manitasız geçir. zaten üniversitede kızlar teklif ediyor.
5) sakın makine mühendisi olma zira olursan 4. maddenin sonundaki söylediğim cümle iptal olur. çünkü makinede teklif edecek kız yok. gramaj hesabı yapanlar mı dersin, işin istatisliğine girip umudunu kaybetmeyenler mi dersin. bak uyardım kendin kaybedersin.
6) zorunlu olmadıkça devlet kurumlarına gitme. çünkü adamın ömründen ömür yer. 5 dakikalık işin için saatlerce sıra bekler, bu sıra bekle esnasında kendi bölgeni korumak için gerekirse kavgalar verirsin. sıra sana geldiğinde yanlış yerde beklediğini söyle ihtimalleri yüksektir. zira kendi aralarında masaları dönüşümlü kullanarak çalıştıklarından şüpheleniyorum ya da kamera şakası falan yapıyorlar.
7) yemek buldun mu ye, dayak buldun mu kaç! ve nerde beleş oraya yerleş! felsefelerini iyice çözümle, sonra özümle, sonra yadımla. gerekirse meditasyon falan yap. ne yaparsan yap bu felsefelerin özlerini kavra ve hayatın her alanında uygula.
8) hayat boş, eğlen coş! felsefesine çok fazla takılma çünkü o felsefe senin rakiplerinin seni egale etmek için kullandıkları, farketmeyeceğin bir şekilde yenilgiyi kabullendiren bir taktiktir. kısaca eğlen ama dozunu kaçırma sonra baban gibi şarapçı olur çıkarsın allah korusun.
tosunum şimdilik söyleyeceklerim bu kadar ama ben aklıma geldikçe tekrar yazacağım. görüşmek üzere tosunum.