her yer beyaz, her yer buz, her yer kar, bütün film böyle gider. bunlardan, yaşadığı 'kendisine dar' kasabadan, kısıtlı insan ilişkilerinden kurtulup, zincirlerini kırmak ister noi. hep çabalar bunun için, okuldan atılana, ayyaş babasının desteğini yitirmeye, girdiği bütün kamu işlerinden uzaklaştırılmaya kadar uzanan bir başarısızlık öyküsü. geçen yıllarda keşfettiğimiz memeleketimiz yönetmeni, önemli sinemacımız, tarkovski dostu, nuri bilge ceylan'ın uzak filmini anımsatmıştır nedense hep bana, bu noi albinoi.
velhasıl, sonuçta sevdiği kız bile kendisiyle o dağ başından kaçmaya cesaret edemez de, bütün akrabalarını, eşini, dostunu çığ altında bırakır, yapayalnızlığın göbeğinde satılığa çıkardığı yalnızlığı yine kendisine kalır noi'nin. çok gerçek, çok hayata dair bir filmdir ve izlanda'nın buzlarından da harika sinema eserleri çıkabileceğine yönelik en önemli kanıttır bu film.