öncelikle şunu belirtmeme izin verin; başlığı okuyup,
"bugünün sözlüklerini kötü yönde eleştiren bir yazı" imajı canlanmasın zihinlerinizde.
kolaya kaçıp 2 cümleyle eleştirmekten ziyade, neden tüm sözlükler seviye olarak sürekli aşağıya kayıyor, iyi yazarları neden tatmin etmiyor; aklıselim insanlar olarak bunları tartışmak istiyorum...
'99 yılında ekşi sözlük kurulduğunda türünün dünyadaki ilklerinden idi. kendine has bir format belirledi ve yazarlara yazma konuları hakkında serbestlik verdi. devrimseldi ve misyonu tüm bilgilerin toplanabileceği bir "bilgi kaynağı"* yaratmaktı. bunu ssg söyledi röportajlarında.
11 yıl sonra ise sözlük evriminin, kendi tahmin ettiği yerden çok farklı noktada olduğunu o da kabul ediyor.
sözlük evrimine ve şöyle bir bakarsak; ticari(para kazandıran) ve öncesi olarak ayırmamamız lazım.
önce şunu anlayalım; burası sahibine para kazandıran bir yer.
parasal sistemde "arz-taleb" üzerine kurulmuştur ki bunda da yanlış bir şey yoktur.*.
peki müşterileri kim sözlüklerin, kimlerden para kazanıyor?
- tabi ki okuyucular ve yazarlar.
evet, yazarlar da buranın müşterisidir, çünkü yazarlar gelirden pay almıyorlar ve onlarda birer okuyucudur.
"kazandığını yazarıyla paylaşan bir sözlük sistemi" olmadığından gerçek bir "demokrasi" den söz edilemez!
dolayısıyla yazar için gerçek bir demokrasi ortamı olmadığından, memnun olmadığı şeyi değiştirme hakkına da sahip değildirler.
yani dostlar, bizler(yazarlar) olarak başkasının evinde oyun oynuyoruz ve buranın kurallarında radikal bir değişiklik yaptırma şansına sahip değiliz.
sistemde bir değişimi ancak "okuyucu ve yazarlar" birlikte kararlaştırıp yapabilirler. (kalite arttırmak için kurallar koymak gibi)
kısacası "arz-taleb" kısır döngüsü var.
aslında gayet güzel çalışan bir sistem. kazananlar daha da çok kazansın, buranın tüm kodunun 0 dan yazıldığını biliyorum, helal olsun o paralar ki bizde burada bi şeyler yazabiliyoruz sayesinde.
şimdi buraya kadar sisteme değindim. peki niye sürekli düşen bir kalite var:
cevabı aslında çok basit: "zamanın ruhu"
etrafınızdaki hiç bir maddi sistem; televizyon, eğitim, gazeteler, dünya, ekonomi vs...
hiç biri daha iyiye gitmez-gidemez; parasal sistemin aritmetiğinde "tüketmek" sonra yerine tekrar bi şeyler koymaya çalışmak vardır.
yani basit olsun ki kolay tükensin mantığı hepimize empoze ediliyor ister istemez.
dolayısıyla maddiyata dayalı yerlerde herkesi tatmin edecek bir sistemden ziyade, nasıl daha çok para kazanırım sorusu hep ön plandadır.
kimse tekerine çomak sokulsun, riske gireyim durduk yerde demez.
sonuç:
eğer entellektüelitenin ön planda olduğu, doyurucu bilginin paylaşıldığı, tam demokrasinin olduğu bir sözlük olacaksa ancak maddi olarak bağımsız(reklamsız) bir sözlükde ve hizmet ettiği bir tema altında olabilir.
örnek, (bkz: vikipedi).
öyle bir sözlük hayata geçene kadar bizler burada yazmaya devam edeceğiz, etmeliyiz de. çünkü şu an için elimizdeki en serbest mecra burasıdır.
ayrıca daha iyiye giden hayatımızda ki tek şey internet ve bilimdir,
ve ikiside hep özgür kalmalıdır...
edit: burada yazılanlar bütün (uludağ, ekşi, itü) sözlüklere ithafen yazılmıştır.