büyüyünce çocuklukla ilgili akılda kalan nadir şeylerden biridir. tabii ki yaşanılan dönemle çok ilgisi vardır. bundan 10 sene önce sokağa çıktığınızda dışarıda futbol oynayan, bisiklet süren veya daha farklı oyunlar oynayan çocuklar görmek mümkündü. o zaman bilgisayarı olan kişi sayısı çok azdı. bu yüzden de çocuklar eve tıkılıp bütün gün bilgisayarın başında vakit geçirmiyordu. okuldan geldikleri gibi hızlıca yemeklerini yiyip hemen arkadaşlarıyla oyun oynamaya dışarı çıkıyorlardı. bisiklet de çocuklar için arkadaşlarına bir hava atma aracıydı. günlerce babanıza bisiklet alması için yalvarıp diğer çocukları örnek verirdiniz. "bak ali'nin babası ali'ye bisiklet almış. ben de istiyorum" derdiniz. baba da dayanamayıp ya size bir sürpriz yapıp bisikleti getirirdi ya da elinizden tutup bisikletçiye götürürdü. bisikleti alıp sokağa çıktığınızda ise mahalledeki çocuklar etrafınıza toplanırdı. hepsi de bisikletinizi sürmek isterdi. mahallede başka bir çocuk bisiklet alana kadar da mahallenin en güzel bisikletine sahip olurdunuz. bu günlerde ise bunlara ne yazık ki rastlamak çok zor. çocuklar okulda bir araya geldiklerinde bilgisayar oyunlarından konuşuyorlar. misket oynamayı bilmeyen, bisiklet sürmeyi bilmeyen o kadar çocuk var ki...