üşüdüğümü hatırlıyorum bir de ılık bir ses...
sanki bir anda sanki ebedi..
sankilerin en güzeli.
ne kadar garipse o kadar doğal,
sevmek sevilmek gibi ama daha ışıklı,
daha kıpır kıpır, daha içten...
bir anda nizamî bir hayat,
birden değişen renkler,
aniden çıkan değişiklikler,
o kadar ani ki o kadar güzel..
bulutları şekere benzetmek gibi,
balı kaşıkla değil parmakla yemek...
ünlemler bu kadar anlam yüklü olmamalı!
soru işaretleri nereye dağıldı?
iki nokta..
virgülleri sırayla vurmak istiyorum tek tek...
sevdiğinin kokusunu duymak birden,
derin derin içine çekmek...
çay karıştırırken dalıp gitmek,
kendine gelmek birden, kendinden geçmek bazen.
uyurken uyanıp rüyanın en güzel yerinde
gözlerini kapatırsın ya devam etsin diye...
yemek yerken tuzsuz olmuş, yağı fazla diye düşünmezsin hiç
işte öyleyim ben de...
ve sahiplenilmek duygusu sarmış dört bir yanımı
nereye baksam senin ellerin,
gözlerinle dolmuş her taraf...
aşkın tarifine yakın
sadece büyülü şeyler yok bizde..
her şey gerçek.
sen gerçekten benimsin,
ben gerçekten senin.
ve gerçekten
Seviyorum Seni...