bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan dürzülerin hiç alakası olmayan konular üzerinden tsk ve kemalizme vurma çabasında olan varsayım.
şimdi efendim, mevzu tekel işçilerinden açılmış, bazı ağzını yüzünü siktiğimin yavrucanlarına ders vermek görevimiz.
paleface eğitim semineri başlıyor.
şimdi bak yiğidim, tekel işçileri kadrolu -bak sözleşmeli değil- kadrolu şekilde çalışmaktalar. hani o "depolarda yatıyorlar" denilen adamların var ya çoğu tekel'in tütün fabrikalarında çalışıyorlardı. şimdi büyük hükümetimiz tekel'in tütün fabrikalarını içindeki stoklarla sattı. sonra bu kadrolu işçilere ne yaptı? hala elinde bulunan depolara kaldırdı. elinde "çalışan" bir fabrika olmayınca haliyle depolar da boş kalmakta ve bu adamlar da o boş depolarda yatmaktadırlar. ancak, bu adamların o depolarda yatmasını sağlayan eylemlere de imza atan trajikomiktir ki, akp hükümeti'nin ta kendisidir!
buraya bir anektod atmak istiyorum, mesela türk telekom özelleştirilirken, birçok çalışan karayolları, köy hizmetleri, belediyeler gibi yerlere "kadrolu" halleriyle kaydırıldı.
bu adamların derdi depolarda kalmak da değildir, bu adamlar da tıpkı daha önceki özelleştirmelerde olduğu gibi mevcut statülerinde diğer devlet kurumlarına nakledilmek istiyorlar.
şimdi bu adamlar kadrolu, düşün lan, yıllardır emek vermişsin -ki, kamu kesiminde çalışan işçilerin maaşları yıla göre basamak sistemi ile artar- atıyorum maaşın 1.750 lira olmuş ve sonra senin statünü 4c'ye çevirip -yani sözleşme süresi sonunda sudan bir sebeple sözleşmeni yenilemeyip götüne tekmeyi vurabilecek şekilde- maaşını da yarıdan fazla şekilde düşerülecekse sen ne yaparsın be ağzını siktiğim?
"efendim bu kişilerin maliyeti 40 milyon dolar, yan gelip yatıyorlar" demekle olmaz. devlette devamlılık esastır! bu adamlar kadroluysa, kadroludur ve sen bu hakkı kendi keyfi uygulamalarınla bu adamların statüsünü gasp etmeye çalışırsan senin devletliğin ortada yoktur.
bak şimdi ağzını siktiğim, empati yapmana daha iyi şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum. sen şimdi üniversite öğrencisisin baban da tekel işçisi. aylık 1.600 lira maaş alıp, sana da aylık 350 lira para gönderiyor veya 400 lira -bu devirde ayda 350 liraya gerçekten "geçinebiliyorum" diyen öğrenci var mıdır acaba?- babanı 4c statüsüne sokup, özlük haklarını gasp ediyorlar ve maaşı da 850 lira oluyor. soruyorum ağzını siktiğim, baban maaşı 850'ye düştükten sonra sana ayda 350-400 lira gönderebilir mi? gönderse bile ailen hayatlarından nelerden feragat eder? içine siner mi bu durum ha ağzını siktiğim? düşün lan, hayal et!
bu adamların derdi ne depolarda çalışmaktır, ne de yan gelip yatmaktır. bu adamların özlük haklarına dokunmadan diğer devlet kurumlarına naklederek çalışmaları sağlanmalıdır tıpkı, türk telekom özelleştirilirken birçok personelinin devlet kurumlarına özlük haklarına dokunulmadan nakledildikleri gibi.
böyle bir gaspa bu kişilerin tepki göstermesi, eylem yapması kötü addediliyor, "kullanılıyorlar" oluyor. adamların hakları gasp edilsin, onlar da sizin başbakanınıza biat edip boyunlarını eğsinler kabullensinler? gülen cemaati müridi mi lan adamlar ne olursa olsun biat edecekler? tabi sizin demokrasi kavramından anladığınız her seçim döneminde sandık başına gidip ampulün altına "evet" demeyi ibadetmişcesine yapmak olduğu için sizin için çok da fazla yapacak bir şey yok.
başbakanlarının ağzından çıkan her şeyi katıksız doğru olarak alıp "yahu hocu bu adamlar neyin kavgasını veriyor, mevzu neymiş, maaşları neye düşecekmiş, özlük haklarıdan gasp edilerek alınaak şeyler neler diye düşünmez bu ibibikler, ondan sonra da hiç birbiri ile alakası olmayan şeylerin üzerinden tsk ve kemalizme laf atarlar.
lan doğru düzgün materyaller üzerinden eleştirin, hadi amına koyim doğru düzgün bir şey bulamıyorsan, bulduğun şeyde bari bir gram bilgi sahibi ol da "ağzını yüzünü siktiğim!" gibi kaka laflar kullanmayalım!
seminer şimdilik bitti, hadi yaylanın bakalım kese kağıtları.