yağmurda ıslanan genç, çişi geldiği için koştura koştura eve gelmiştir. parmaklarının uçları soğuktan kızardığı için kapıyı açmakta güçlük çekmiştir. içinden binbir küfür ederken, kaçtı kaçacak çişini salıvermeye yeltenecekken, kapı açılır. giriş kattaki eve girer girmez, önce ihtiyaç molası verir. bu maratonda öte acıkmıştır. elini ve saçını sildiği havluyu, mutfak tezgaına koyar ve dolaba yönelir. iki gün önce aldığı ızgara tavuğun yaşadığını ümit ederken, bir de bakar ki ızgara tavuk, ev arkadaşının miğdesinden geçip bağırsağından çıkarak kanalizasyonu boylamıştır. evde sadece üstü yer yer küflenen kaşar ile fi tarihli ekmek vardır. ama genç arkadaşımız pes etmeyecektir. dolapta gördüğü bira keyfini yüksek tutmaya yetmiştir. kaşarı, ekmeği derhal kapar. memleketten gelen, buzlukta yatan tereyağı da alır ve ziyafet başlar.