komünizmin , doğası icabı , kaybetmeye mahkum olduğu aşikar . eğer komünizm fikri, bireyin mevcut yapıya, içerdiği aksaklıklar yani haksızlık adaletsizlik zülum ve eşitsizlikler nedeniyle , başkaldıracağı öngörüsüne dayanıyorsa, bu başkaldırının demokratik bir usulle kurgulanıp bu usulü içeren sistemi ortadan kaldırabileceğini ve komünist bir düzeni inşa edebileceğini düşünmek tezattır. bu anlamda öngörü, ''sistemin eliyle sistemi değiştirmek'' ütopyasına dayanır ki bu ütopya,özünde, kökü demokratik kendisi komünist olan, bir sistemin ortaya çıkması beklentisine eşittir.