balık ekmek

entry124 galeri
    27.
  1. kıyıdaki teknenin uzatılmış ahşaplı, metal iskelesınden yanındaki halatlara tutunarak bindim. üst kata çıkan daracık merdivenleri çıktım. denize bakan taraftaki güneş gören masaya oturdum.kapıda karşılayan ihtiyarı beklerken bir genç belirdi.
    -buyrun ne alırdınız?
    -balık ekmek, yanında da bir çatal.
    -çatal? hıı salata için tabi.
    -evet.
    -içecek ne alırdınız?
    -şalgam olsun.
    uzaklaşırken o iki çift gelip çöktü yan masaya.
    genç geldi yine. bıyıklı adam sordu:
    -menünüz?
    -ee menüyü anladım da yani, ekmek arası mı, ızgara mı olsun?
    -höö!
    -yani hamsi mi, palamut mu?
    -balık ekmek olsun o zaman
    -evet anladım. içecek?
    -kola olsun.
    çekildi huzurdan, söylendi bıyıklı kıza, dediğini söyledi başka yere gitmeleri için.
    geldi birazdan ekmek arası.
    -başka bi emriniz?
    -estafurullah.
    ya da kalsın mı deseydim. şalgamın su gibi zaten, suya ihtiyaç hissetmedim. yandaki kayıkta iki kişi. biri sırtı dönük, uzanmış denize. elindeki oltayla oyalanıyor. ayaktaki adam kayığın ortasındaki tahtadan motorun kapağının üstünde hazırladı tahtada bir parça yemlik. tahtayla uzattı adama. koydu adam grileşmiş tahtayı onundekı çıkıntıya. döndü ayaktaki torbadaki karidesleri soyma işine. önce kabukları,sonra kafayı, en son kuyruklarını çekiştirerek soyduğu karidesleri attı tek tek porselen tabağa. neden ayakta durduğunu anlamadı, oturdu sırtını camlı kabine verip. bir adam daha geldi, uzattı ona katlı minderi. adam minderi kayığın kenar köşesine yatırıp çöktü üstüne. oltalı deri ceketli adam yaktı bir sigara, aldı sol eline, bileğini dayadı kalçasına. yatarcasına yaslandı kayığın kıç genişliğine. iki savurdu misinayı havaya.
    0 ...