miş'li geçmiş acılar, kimsenin dilini değdiremediği.
acı seven insanları neden anlamıyorum ben.
muş'lu geçmiş askerlik zamanlarımdı sanki. muş çok soğuk muş. -bayılıyorum türkçe'nin bu yeterliliklerine-
telefonda sesi kötü geliyormuş diye bir oğlan çocuğu.
türk askeri, elbet babayiğit ama bir oğlan çocuğu.
gözündeki damla soğuktan donmuş.
kart bitiyormuş, ses gelmiyormuş, "bitti" diyormuş bir nefes karşısındaki kız.
nefes al nefes ver döngüsünde
her türk asker doğuyormuş elbet ama
komutanlar ağlamaya izin vermiyormuş.
miş li geçmişten ne gördük ki yarın ne getir -ecek/-acak.