avatar

entry625 galeri video1
    276.
  1. tanım: ikinci kez gitmeyi düşündüğüm film; o kadar güzel ki.

    --spoiler--

    hacım film güzel ne diyelim şimdi, ama gel gör ki amrerikan vari bir senaryoya ait olması imdb ye verdiğim 9 puana vesile oldu. bu klasik amerakin filmlerindeki önce bi burnu sürtülsün sonra büyük bir şey yapsın aramıza alıp liderimiz yapalım olayı banalleşti artık, ayrıca o amerikan general karakterini de en az 10 tane abd filminde görmüşümdür. eh be kardeşim tamam 300 milyon dolar harcamışsın, hayal edemeyeciğimiz gerçekçiliği ve üçüncü boyutu bize hissettirmişsin ve de o ışık oyunları beni benden alan en güzel sahnelerdi açıkçası yani diyeceğim bu kadar mükemmel şekilde yapılmış olayları daha özgün bir konu işleyişiyle ve karakterlerle bize verseydin gelmiş geçmiş en iyi filmlerimin arasına girerdi bu yapım.

    o uçan hayvanların üzerine (yamulmuyosam adı ikran dı cengaverlerin) binip havada seyirettiğinizi düşünsenize; bize bu film bunu olayın nasıl olacağını canlandırdı, bize bi tek onların üstüne binip gezmek kaldıki bu da imkansız olanı, ama süper olurdu haa böyle birşey olsa.

    merak ettiğim başka bir şey, hani atlara veya bilimum heyvanlara binerken avatarların saçının ucundaki o şeyi heyvanınkiyle birleştiriyolarya hacelis, hah işte bizim bu kahramanımız aşık olduğu (çoğumuzun aşık olduğu aslında) neytiri ile cinsel münasebeti sırasında acaba bu saçından çıkan o etkileşim organlarını birleştirdiler mi lan. hacıı acayip bir şey olur ya, hem cinsel yolla hemide o şekilde bir birleşim anam anam. kendini hem dişinin, hem de kendi yerinde hissediyosun ve bir zevke geliyosun ohh. sonucu bi ibneliğe kaymasında bu işin ben ondan tırstım şu an. yoksa aşkın tarifi bu mu ki la?.

    sonracıma bu bizim avacıkların sinirlenince kedi gibin cemkirmesi de ayrı bi güzel yanıydı karakterlerimizin, filmden çıktıktan sonra sinirlenince bu hareketleri gerçek hayatta yaparsam garip karşılanırmıyım aceba diye düşünmedim değil. yani filmin seni içine alması böyle bir şey heralde, yani gerçekten hissetmeniz olayları (3d ninde etkisi varya neyse). filmden on dakika sonra, otobüse bineceğim evime gideceğim diye düşününce, lan keşke bizde orada yaşasaydık demedim değil haani.

    başka bir hususda bu 3d yi sağlayan gözlüğün görüşünümüzü karartması hakkında. lan niye karartıyosun önümü ibiş, normal yap izleyelim abura koyim dimi, bi de normal ışıkta baktıysanız o koca gözlüğe böyle tırtır diye görüntüyü saçmalatıyo yani. bi de dedim normal hayatta bize üç boyutlu görüntüyü sağlayan ikinci gözümüz olmayınca hepimizin bildiği gibi hayatı tv deki görüntüler gibi görürüz ve bir cisme dokunmak istdiğimiz zaman beyin o en boy yükseklik oranını hesaplayamayınca dokunmak istediğin o cisme tam istediğin noktasından dokunamıyosun, bu bir fizik ve insan anatomisi kuralı. ee neyse bana ne anlattırıyo bu film alüminyum farkında değilim ya. hah hatırladıım, işte dediğim gibi babolis bu gözlükte ben tek gözümü kapatsam, aceba yine üç boyutlu görüşü sinemada elde edebilirmiyim diye düşündüm, baktım da kısmen elde ediliyo lan, sanki cisimleri kafayı hafif sağa eğmiş gibi üç boyutlu görüyosun sol gözünü kapadığında. ha bide gözlüksüz bakıyım dedim neye benziyecek acaba diye, sanki ekranın iki tane görüntüsünü bi sağa bi sola yerlerştirmişiz ve normal görüntüyü de ortaya koymuşuz gibi ortaya karşık karman çorman bi şey oldu; yani bu da bize o gözlükteki tırtır ların ne olduğunu açıklıyo. bi de gözlük görüşteki siyah beyaz oranını azaltmasa on numara olacak ya neyse. ayrıca istanbul cevahir deki megaplex sinemasında (orda izledim ben şahsen, çünkü daha aşağısı kesmiyo) verilen gözlüklerin tam ortasına dokununca 3d özelliği kayboluyo ve gözlüksüz bakıyomuşsun gibi oluyo görüntü, garip.

    gelelim Michelle Rodriguez e, yani benim aşık olduğum hatuna. hacı bu hatun oynadığı her filmde öldürülecek diye bi kaide mi var. lan başka birini öldürün aq yeter ya, bu hatunun duruşuna bile hastayım ama gel görki en artislik hareketlerinden sonra bok yoluna öldürüyolar efsaneleştiriyolar onun oynadığı karakteri ama olmuyo ki böyle. fast and furious 4 de aşkım ölünce salonu terk ediyodum da arkadaşlar zor tuttu. ayrıca bu ablamızın helikopetirini boyayıp ortaya çıktığı sahnede on numaraydı, uzun süre unutamayacağım onun yüzünü helikopteriyle aynı renkte boyadığı sahneyi ve kendisinin o halini.

    filmde 3d yi en iyi hissettiğimiz sahneler kuşkusuz orman yangını sırasındaki havada uçuşan kül ve kıvılcımların olduğu sahnelerdi. diğer sahnelerde de bakış açılarınız değiştirseniz her an 3d yi hissedebilmek de güzeldi, keşke her film böyle olsa.

    --spoiler--
    0 ...