asimile olmuş asım der kelime oyunlarından sudokulara atlarım, kızgın okurlardan azgın kucaklara düşer soytarı olurum belki. ama öznenin ismi ne fark eder ki ha? asım, süleyman, toygar, vennegor of hasselink. hepsinin kaderi aynıdır paralel evrenlerde.
yavrum devir çok değişti demişti yanımda oturan karaca'nın sunduğu yaşlıca bir teyze. değişmeyen tek şey değişimdir deyip heraklit tavrımla cevap versem de fırçayı yedirdi bana. eskiden böyle erkekler saç uzatmazdı, erkeklik vardı dedi. bu halin ne yavrum kıza mı özeniyosunuz dedi. hamdi ön tarafta oturuyor söylenenleri işitiyordu. bunu kıskıs gülmesinden ve kulaklarının kızarmasından anlamıştım. ya hamdiyi skiym derdimiz o değil. bana sürülen bu kara lekeyi nasıl çıkarırım onu düşündüm. göz göze geldim teyzeyle. ben iyi bir adamım karıya kıza özenmem dedim ama inanmış gözükmedi. üniversite minibüsünün şu dar, havasız ortamında (ki arka koltukta bir adam arada geğiriyordu. mide sorunları var galiba. famoser içse geçer bence) opeth desem metallica deyip james hetfield desem kim adam yerine kor kim inanırdı ki. (kadir inanırdı lan. kadir. allah belanızı versin)
bitmeyen bir kavgaydı benimkisi.
saçını uzatan adam okulu da uzatır bitiremez artık dedi bilge kadın. doğruydu yeminolsun. okulu 1 sene uzatmıştım ama o kadın nasıl bu çıkarımda bulunmuştu. nasıl iki dakikada madara etmişti beni. iletişim dersi alsam ne bok be kadın verdi elime oyuncağı. it gibi kalakaldım. :(
minibüs üstüme üstüme geliyor üstüne mavi fosfor parçaları yapıştırılmış teypte tayfur of ferdi çalıyordu. suç benim mi? diyordu kamosonic hoparlörler.
ne güzel bir şarkıydı halbuki. kendimi yalnız hissediyordum.
bir dostum yok sorulayım
sevdiğim yok sarılayım
kime kızıp darılayım
gülmüyorsam suç benim mi
okul bitmiyordu işte :( amon amarth da frontman olsam ne yazar babam okulu bitirmezsem adam olduğuma inanmayacaktı.
sıkıcıydı. böyle yaşamayı ben mi istedim :(
öğrenim kredim kesiliyor, aylık parayı nerden bulacağım ben. ya hamdi ya hamdi. herif msn'de terk edildi lan. kız bir şey hissetmiyorum sana deyip çakmış engeli. silmiş. o kocaman 11 günlük ilişkiyi bitirmiş.
e öyle ya hamdinin en uzun ilişkisiydi bu. elbette üzülür. bazen sinirden gülüyordu. tam şu anda da minibüsü kahkahaya boğuyordu... acısı büyüktü. mavi loş ışıklı minibüsün içinden iki üzgün adam indi. okula gelmişlerdi ama aslında okul onlara gelmişti. siz yatın ben geliyorum diyordu rektör.
bulutlu bir günün egzos dumanları arasında iki adam gözden kayboldular...
bugünü unut, yarına umutla bak:
remember tomorrow