bir sigara tablam vardı böyle işlemeli gümüş hatta sigara sarma yeri bile vardı. büyüktü, bir paket sigara sığardı içine tane tane. doluyken açıp açıp bakardım otobüste; tramvayda canım sıkılırsa. sevindirik olurdum lan. ne zaman içeceğimi düşünürdüm. bittiğince hemen yenisini alıp yerine yenilerini koyacağımı da bilirdim..
.mna koyayım ne güzel günlerdi. şimdi tabla bomboş ulan. açınca kendi suratımı görüyorum yansımadan. sarı bir yüz allah belanı versin diyor her seferinde. hüzünlenip kapatıyorum cebe atıyorum en derinlere ki bir daha bulup kendi boktan suratımı görmeyim diye.
ve artık o delikanlı gibi duran dal dal sigaralarımın yerinde yeller esiyor. nikotin ihtiyacı had safhada, sinirler de bir o kadar bozuk. "- sigaran var mı?" diyene dalmamak için kendimi zor tutuyorum.
gidip marketten 2 kilo patlıcan almak insana ne kadar koyuyormuş mesela. sigara reyonunun önünden geçerken aksi yöne bakıyorum elimde ince şeffaf poşetteki patlıcanlarla. sigaraya veda aşaması geldi çattı artık...
şimdi o güzelim tabaka bomboş en gizli çekmecelerde. bense bir elimde bıçak diğerinde patlıcan nikotin sevdamı yad ediyorum.