öncelikle uyku düzenim bozuk, öyle ki gün daha yeni öğlen oldu benim için diyeyim sen anla. vampir gibi yaşıyorum sinir stres sahibi oldum. sinir stres bende hep vardı da yeni mi anladım emin değilim. hayatımda mütemadiyen bütün görüşlere saygı çerçevesinde yaşadım. hatta daha 13 yaşımda bir adamla tüm yunanlar gebersin dediği için kavga ettim, o bıcır halle boyumdan büyük konuştum sevimsiz oldum. zaten hep kişilerin yaşım ve cinsiyetim sebebiyle beklediklerinden daha büyük cümleler kuruyorum. en sonunda anladım biraz akıllı, aksi ve bayan olduğunuzda hayat size siktiri çekiyor.
evet bu ortam da bana bsg çekti yakın zamanda, yine koca koca laflar ettim, kepçe kulaklarıma bakmadan. sonrasında aldığım tepkiler biraz beni geriye döndürdü, neden mi? çünkü hiç etkilenmeyip bütün yorumları seviyesine göre ayrıştırdım, eskiden olsa ağlar zırlar, böhğ beni beğenmediler derdim, güya kimseye çaktırmadan yine aksi tavır takınırdım. ne oldu da bu kadar sakin karşıladım diye düşündüm, geçmişte bir dostumdan yediğim o muhteşem kazık, evet evet o beni insanlara güvenmemeye artı sadece gözlemleyip analiz etmeye yönlendirmişti. zamanında çok kızdığım, satıcı kolpa dostuma beni güçlendirdiği için bir selam çakıp, gülümsedim. sonra 13 yaşıma döndüm, hatırlıyorum, adama, siz allah tarafından türk doğmuşsunuz ama hadi yunan doğsaydınız, siz seçemeden ve içinizde kötü bir niyet yokken birinin size gebersinler demesini ister miydiniz?, demiştim. adamın rengi mora çaldığı ve annemler unutmayıp arasıra anlattığı için hala net hafızamda. çok basit bir ayıktırma cümlesi gibi gelen bu cümleyi hala daha dünyanın büyük çoğunluğu kuramıyor, gördükçe üzülüyorum.
bu anıyı da bilincimin alt katmanlarına geri gönderdikten sonra, düşündüm. buydu işte açık ve netti bütün cevaplar. insanlara kızmıyordum artık, başta kendi cehaletime sonra onlara üzülüyordum ancak. buydu her hadsiz yoruma bile gülüp geçecek gücü veren bana.
kendimi bildim bileli eksik olduklarımı kapatmaya tırmalıyorum. sayısını unuttuğum kadar bilimsel çalışma, siyasi kitap, ekonomik analizi yine aynı bilince aldım. daha da geldiğim yolun onlarca katı gideceğim yol var. peki kafamda takılan tek üzüldüğüm nokta ne oldu?
çocukluğumdan beri piyano çalarım, senelerce, onlarca kızla tek odada kaldığım zamanlarda, erkan oğur'dan pencereden kar geliyor dinleyip ağlardım, allah biliyor ya en çok elektro gitar tınısından hoşlansam da, hemen ardından her zaman yan flütü sevdim. demem odur ki, hayatımda sanatın hele hele de müziğin her şekline saygıdan öte sevgi duymuşken, söylediklerime asla söylemeyeceklerimi kafanıza göre ekleyip, metal harici herşey sanat dışıdır dediğimi ima etmenize çok bozuldum be. ***
ps: bir arkadaşım 'o okanda da konusturmussun ergen metalci, kızım sen nelerle ugrasıyorsun' dediğinde kendime geldim de bugun ahh dedim sözlük değil mi değer verdiğim, karsılığını ise bununla aldığım? bari itiraf edeyim, zaten ben yazıları okunan tarz bir yazar olamadım, cismimle ona buna benzetilerek celebriti olmuşum, kendi kabiliyetime de tüküreyim.