Akıcı ve sade dili, ilgi çekici konuları ve baskı kalitesi ile bu derginin, akademik olarak tarih alanında çalışma yapan kişilerin yanında, "tarih" konusuna basit bir ilgiyle yaklaşan kitleye de hitap edebilen tek dergi olduğunu görürüz. Fakat tarih araştırmalarında veri toplarken söz konusu tarihsel olayın bütünleyici parçası olabilecek derecedeki aktörlerin işlenmeyerek tek taraflı kaynaklarla konunun irdelenmesi yüzünden malesef son dünemde okurları ile dergiyi hazırlayanlar arasında bir güven sıkıntısı başladığını düşünüyorum. Özellikle "Dersim" konusunun işlendiği sayıda ilk kaynak olarak isyanı yönetenler arasında bulunan Nuri Dersimi'nin yazdığı metinlere başvurulması, buna karşılık olaylarda taraf sıfatı taşımayan bir başka tanığın sözlerine yahut yazılı bir belgenin varlığına gerek duyulmadan derginin o şekilde hazırlanması son derece yanlıştı. Son sayıdaki okuyucu yorumlarından da bunu anlamak mümkün. Dersim harekatını savunmak, yol açtığı sonuçları görmezden gelmek, insanlığa yakışmayacak bir tavırdır bana göre. Fakat sen tarih dergisi çıkarıyorum diyorsan ve yönetici kadrosunda da Halil inalcık gibi değerli bir tarihçi bulunuyorsa daha özenli yapmalısın işini.