gözlerim keman bu gece, hayata sımsıkı sarılmış besteler, senin yokluğunda bıraktığın sesleri sildiler. gidişinde ki o zerafetin ince örtülü kokusu çoktan sarmıştı odamı. ardından baka kalmak mı? işte o ince örtülü zerafetin nefis kokusunun buruşmuş olması... kırık kalbimin arkasında gizlenmiş minik eller bu işin tek sorumlusu.
sabah olsun diye çok bekledim senin besteni çalarken gözlerim, her es' de biter diye ümit ettiğim fakat o hüzünlü parçanın sonuna bir türlü gelemediğim notalar bırakmıştın bana. tekrar tekrar çaldı maestro bu parçayı, maestro kalbimdi. bu eşsiz bestenin şefi. o yönetti içimdeki orkestrayı. o dindirmek yerine, bana geri verdi seninle soluksuz geçirdiğimiz her saniyeyi...
gözlerim keman bu gece, ne bir yalnızlık şarkısı bu çalan ne de bir veda. sadece kapanmış yaralarıma acı yerine nota basan ve gözlerimden damlayan her damlanın içinde ki aşkı sana anlatan bir eser, sensiz geçirdiğim gecelerin ardından bana kalan.
gözlerim keman bu gece, hayata sımsıkı sarılmış besteler, senin yokluğunda bıraktığın sesleri sildiler. bir gün bu nadide konsere gelirsen eğer, içimdeki şefler senin besteni asla bitirmeyecekler.