ortaokul yıllarımı heba eden kitaptır. saçmalıklarla doludur. özellikle üniversiteyi kazandığı ve üniversite için ankara ya gittiği kitapta ciddi ciddi oha demişliğim vardır.
2 yıl sonra baş kahramanımız sivilceli, gözlüklü, tontiş, telli serramız bir masal perisi edasında kitaba geri döner. kilo vermiş, sivilceleri stresli olduğu dönemler hariç azalmış * , gözlükleri yerine mercek ** takarak gözlükleri atmış, telleri çıkmıştır. 2 yıl arayı öss için vermiştir. stresten saçımız başımız döküldü, günde 10 saat çalıştık gibi şeyler yazmaktadır kitapta. fakat her ne hikmetse serra karakterimiz bilkent üniversitesinin turizm bölümünü burssuz (!) kazanmıştır.
aynı sınıftan odtü mimarlık * , marmara bilgisayar mühendisliği * , istanbul hukuk * , mersin işletme * ve hatırlamadığım bir üniversitenin güzel sanatlarına giden şahıslar * vardır. ***
saçmalık biter mi? tabi ki hayır! 4 sene boyunca serra nın günleri, okula gitmek, ders çalışmak ve evde yedek yemek olsunda bütün hafta rahat edeyim daha çok ders çalışırım diyerek, 4-5 çeşit birden yemek yapmakla geçecektir. ulan insan bi dışarı çıkar, kızılay a gider, bi iki bira devirir, sinemaya gider, geyik çevirir, arkadaşlarıyla eğlenir falan ne biliyim. ha bi de oktay diye bi sevgilisi vardır. ay çok utanır oktay dan bu. oktay buna çok güzel olmuşsun der utanır, kızarır, bozarır falan filan. bi de oktay bunu öpünce kendini yıldızlarda hisseder.
kitabın özeti budur. okuyuşumun üzerinden 6-7 sene geçmesine rağmen bende derin izler bırakmıştır. **