islam ın egemenliğindeki toplumların cahil olması

entry20 galeri
    3.
  1. farkına varılması gereken gerçeklik, islamın yanlış yorumlanıyor olmasıdır. islamı insanların hacılardan hocarlardan, kulaktan duyma safsatalardan öğrenmeleri bağnazlığa yol açtıkça ilerlemek tabi ki mümkün olmaz. islamın egemenliğindeki toplumların cahil olması aslında hacıların hocaların egemenliğindeki toplumların cahil olması olabilir**. bunun için halkının çoğunluğu müslüman olan toplumlarda diyanet işleri başkanlığı gibi kurumların olması gerekir. çünkü gerçekten islam suistimale açıktır. insanların kuran'ın türkçesini okuyup kendi yorumunu yapmıyor olması, kuran'ın arapçasının okunmasının ibadet olarak görülmesi ve cevap kaynağı olarak hocaların görülmesi doğru bilginin de alınabileceği bir kurumun varlığını zorunlu kılar. şu durumda türkiye'de diyanet işleri başkanlığı olmasına rağmen, ne yazık ki rise of hoca's durumu görülmekte orası ayrı.

    ** hacıların hocaların egemenliğinde olmak: islamın veya herhangi bir dinin siyasete alet edilmesindeki en büyük zarar bu durumun kendini beslemesidir. islam üzerinden siyaset yapan partiler halka hoş görünmek için din elden gidiyor propagandası yapmak zorundadırlar. edilen vaatler gerçekleştiği sürece yeni vaatler verilmeli, din sürekli daha katı yorumlanmalı ve gündemde tutulmalıdır. dinin sürekli daha katı yorumlanması halkın bir süre sonra dinin savunuculuğunu partilerden kendine almasına yol açar. mahalle baskısı**, ve iran'da ahmedinecad'ın hocasının elini öptü diye tutucu kesim tarafından eleştirilmiş olması da bu duruma birer örnektir.

    ** mahalle baskısı insanların hoşgörüsünü kaybetmesidir. diğer insanları dine inanan ve inanmayan şeklinde ayırmaktır. bunun bir süre sonra istemsiz olarak yapılacağını da bilmek gerekir. bir amcanın her gün selam verdiği komşusuna, bir gün onu hafif sarhoş görmesiyle selam vermeyi kesmesi mahalle baskısıdır. normalde değerlendirilmesi gereken komşunun insanlara saygısı ve ahlakı iken değerlendirilen nokta dini vecibelere verdiği önem olmuştur. bu noktada dikkat edilmesi gereken şudur ki: insanların dini vecibelere önem vermesi güzel iken, bizim onların allah ile olan yakınlığına karar vermemiz veya özgürlüklerini bize zararları yokken kısıtlamamız toplum olarak yaşamayı zorlaştırır.

    şu durumda görülüyor ki dinin siyasete alet edilmesi bir sürecin başlangıcıdır*. umarım halkımızın dinin kimsenin savunuculuğuna ihtiyacı olmadığını gördüğü günler de gelir. zira allah'ın gönderdiği din insanlar tarafından savunulmak zorunda değildir. insanlar kendi kurdukları düzenin savuculuğunu yapmak zorundadırlar, demokrasi gibi.

    edit: imla.
    4 ...