Akıllarına bir şey gelmek üzereymiş gibi bakarlar ve fakat bir türlü gelemediğinden, bu, bakışlarına yansıyarak görünümlerinde bir mayhoşluk etkisi yaratır. Kafalarıyla her gün birbirlerini koç misali süstükleri için olsa gerek.
Arada bir satırlarla orta bahçeye dalarlar. Alayını kovalamak, beş kişiyle on saniye sürer. Genelde kaçarken arkalarına bakma adetleri yoktur.
Yürüyüşlerinde ve kaş yapılarında kabadayı havasını rahatlıkla sezebilirsiniz. Kendi içlerinde birbirlerine caka sattıklarından sürekli böyle durmak zorundadırlar.
Konuşmayı yeni yeni öğrendikleri için cümle kurmakta zorlanırlar ve bu yüzden kısa, ezberlemesi kolay sözleri tercih ederler. Duyarsanız üniversiteye mi geldim acaba? diye düşünmeyin, azınlıktalar. Cehalet buraya fazlasıyla bulaşmadı daha.
Şenlikler sırasında bir yerlerden mehteran marşları duyarsanız biliniz ki sıkışıp kaldıkları kantin bölgesinden gelmektedir. Garipsemeniz normaldir, şenlik anlayışları bu, napalım!!
Oruç tutmadığınız için sizi tehdit etmeye kalkanı iftar saatinden beş saat önce bir köşeye pısmış fosur fosur sigara içerken görüyorsanız, kesin faşisttir.
Sizden kopya çekmeye çalışırken yakalandığı vakit, "Hocam kopya istedi, vermedim" diyen de faşisttir, emin olun. Alışkanlıkları bu. Okula satır çantasıyla geldikten sonra, "Komonisler bizi satırla doğradı" diye basın açıklaması yaptılar yahu!
Tek başlarına tuvalete bile gidemezler, en bireysel takılanları on kişi gezer.
Ellerindeki kesici aletleri sallarken en sevdikleri slogan Eğitim Hakkımız Engellenemezdir.
20 kişilik grupları dışında kalan 7980 D.T.C.F. öğrencisinin terörist olduğunu iddia ederler.
Okulun içine polis girdi mi, arka tarafta zil takıp oynarlar.
Hiçbir sınava çalışmadıklarından, kavga çıkarmak için sınav tarihlerini beklerler.
Gömlek kollarına sakladıkları demir çubuklar düşmesin diye, iki kolları bitişik hazırolda yürürler.
Taş atarken bile yere tükürmeyi ihmal etmezler.
iki sevgilinin el ele tutuşması, onların gözünde terör olayıdır.