kısa bir zaman dilimi içerisinde önce kara kuvvetleri komutanımız sn. ilker başbuğ, ardından hava kuvvetleri komutanımız sn. faruk cömert ve deniz kuvvetleri komutanımız sn. yener karahanoğlu ile hemen arkasından sn. cumhurbaşkanımız ahmet necdet sezer ile devam eden ve 2 ekim 2006 pazartesi günüde genelkurmay başkanı sn. yaşar büyükanıt'ın konuşmasıyla son bulan demokrasi dersi. demokrasiyi karanlık amaçlarına ulaşmanın kestirme yolu zannedenlere, kendilerinden başka hiçbir kişi ve kuruluşun konuşma hakkı olmadığını düşünenlere, ülkenin önde gelen insanları ''cumhuriyet'in hiç olmadığı kadar tehdit altında'' olduğunu söylerken dalga geçerek ''böyle birşey varsa gereğini yaparız'' diyenlere ve milleti bırakıp abd başkanının gözüne girmeye çalışanlara yapılan uyarı.
eğer bir ülkenin en önemli komutanları ve daha da önemlisi cumhurbaşkanı ülkenin bölünmeye doğru gittiğini, anayasanın temel maddelerinin siyasi otorite tarafından ihlal edildiğini, dış destekli iç tehditlerle karşı karşıya olduğumuzu söylerse bu siyasete karışmak değildir. bu ülkede yaşayan her birey bu ülkenin çıkarlarını savunmak durumundadır. elinde yetki olan bu insanlar konuşmayacakta ne yapacak? ülkenin göz göre göre elden gitmesine eyvallah mı diyecek? akepe'ye ve onun temsil ettiği düzene bir dur diyen olmayacak mı?
