bukowski şiirleri

entry120 galeri
    91.
  1. insan olmak istiyorum
    ama bir türlü izin vermiyorlar.
    dünyadaki çoğu erkek gibi
    başarısızlıklarının
    kendilerinden bağımsız
    birçok etkenden
    kaynaklandıklarına inanıyorlar.

    kadınlar yer yere
    yanlarında aynayla
    gitmekten vazgeçtiklerinde
    bana kadın haklarından
    söz edebilirler
    belki

    çünkü suçların en büyüğü
    en acımasızı,
    yoksulun yoksulu soymasıdır kanımca,
    bütün gece birlikte içip, konuşup,
    gülüp, seviştikten sonra
    birinin diğerini
    yabancı bir kentte
    sıvası dökülmüş karanlık duvarların arasında
    bir başına
    akşamdan kalma ve beş parasız
    uyanmaya terk etmesi
    bağışlanacak şey değil.

    kötü talihten dem vurmak
    gibisi yok; ben çok
    iyi yaparım.

    yalnız kalmaktan daha kötü
    şeyler de vardır hayatta
    ama genellikle
    bir ömür alır bunun
    farkına varmak
    o zaman da
    çok geçtir
    ve çok geçten
    daha kötü
    bir şey yoktur
    hayatta.

    beethoven çalarken, william saroyan
    öldü beethoven çalarken, celine öldü ama
    fante direniyor
    ölüme
    bacakları kesilmiş ve kör daracık mezarında
    ama ölmüyor:
    3 yıldır yatıyor hastanede, ne
    düşünür?

    kendimi esir kampında bir
    esir gibi hissetmekle birlikte
    zaman zaman bombardımana maruz
    kalmış bir ön birlikmişiz
    duygusuna kapıldığım da olurdu

    denetçiler bizim
    yöneticiler denetçilerin
    posta müdürü yöneticilerin
    halk da posta müdürünün
    canına okuyordu ve her şeyi başlatan
    bahçesindeki gülleri budayan
    yaşlı kadındı:
    demokrasinin çarkları.

    bence at yarışlarının ya da
    ruletin ya da herhangi bir kumar biçiminin nedeni
    evde kalıp bütün gün, ben bir yazarım
    diye düşünmemek.

    daktilonun başına geçme nedeni de
    aynıdır, ben bir yazarım
    diye düşünmemek.

    ama genellikle,
    en yoğun ve tutkulu
    anlarda,
    bir kez daha
    sinema salonunda
    etrafındaki çiftler kumrular gibi fısıldaşırken
    elindeki patlamış mısır torbasıyla
    bir başına oturan
    yalnız adam olmayı
    arzulardım.

    uyandığımda
    north bulvarındaki
    lincoln heights hapishanesinin
    ayyaş koğuşunun
    döşemesinde yatıyordum.
    kanatlarım olmadığı gibi
    zimmet makbuzundan başka
    bir şeyim yoktu ve
    biri helaya kusuyordu.

    belki
    bir başka zaman
    ulaşacaktım
    meleklik
    mertebesine.
    0 ...