okumak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz ama okumaktan korktuğunuz kitaplardır bunlar. (düşünün bakın, öyle valla)
(bkz: uyanış) diye bir kitap verilir size. veren gittikten sonra girişini, içindekileri okursunuz. içinizdeki üvey (ki siz onu bilmezden gelmeyi alışkanlık haline getirmişsinizdir) "okunacak bu!" der. salim kafayla okunacağını öngörerek yatmaya çıktığınızda okumak üzere başucunuza koyarsınız.
sonra önce okuma lambanızın ampulü yanar, evde yedeği olmaz, uygun duylu olanı gelmez. daha önce aldığınız ama izlemediğiniz filmler düşer aklınıza, gecelerce film izlersiniz, sevgiliniz gelir onla sevişirsiniz, tv'de çok ilginç filmlere rastlarsınız, sabah kedinizi* çıkarmak için inersiniz, tekrar çıkmazsınız.
başucunuza koyduğunuz o kitaptan, içinizdeki üvey gibi kaçarsınız. bütün sayfaları aynalarla doludur, kendinize bakmaktan korkarsınız. o kitap elinde ucu kor bir şişle sürekli böğrünüzü dürter, ama okumazsınız. (nerde sende o yürek)